Asrın Hukuk Bürosu, 13 Ekim 2025’te İmralı Adası’ndaki görüşmenin ardından PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarını paylaştı. Açıklamada, Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “umut hakkı” kararına atıfta bulunarak, bu ilkenin devletin atması gereken bir adım olduğunu ve binlerce insanı ilgilendirdiğini vurguladığı belirtildi.
Avukatlar, görüşmede Öcalan’ın hukuki durumu ve AİHM kararının gündemin öncelikli maddesi olduğunu bildirdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Eylül ayındaki oturumuna atıf yapılan açıklamada, “umut hakkının AİHM kararıyla uyumlu şekilde yasal çözüme kavuşturulması” talep edildi.
“Yaşam özgür yaşanacaksa anlamlıdır”
Asrın Hukuk Bürosu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum çağrısıyla bağlantılı olarak inançların ve mezheplerin kendini özgürce ifade etme gerekliliği gibi herkesin milliyetini de ifade etme ve özgürce yaşama hakkı olduğunu belirtmiştir. Kürtlerin bütün olarak hukukun içine alınması gerektiğini söylemiş; asıl barışın bu olduğunu ifade etmiştir. Bugüne kadar Kürt’ün hukukunun yok sayıldığını, hukuk dışında tutulduğunu ama bugün demokratik entegrasyon hukukunun inşa edilmesi gerektiğini açıklamıştır.
Hukuk dışı bırakılma ile fiziki ve zihni tutsaklıkları açımlarken “Yaşam özgür yaşanacaksa anlamlıdır. Ben daha önce de ifade etmiştim. ‘Ey hayat! Ya seni özgür yaşayacağım ya da hiç yaşanmamış sayacağım.’ İşte benim yaşam mottom, sloganım budur.” vurgusunda bulunmuştur.
Sn. Öcalan’ın toplumsal ve siyasal sorunların temelinde yatan asıl gerçekliğin kadının erkek karşısında eşitsiz bir konuma getirilmesi olduğu tespiti bilinmektedir. Bu eşitsizliğin çözümünün sosyalist bir düşünce ve kadın özgürlüğü bir yaşam pratiği ile mümkün olduğunu açıklamıştır. Jineoloji çalışmalarını ilgiyle takip ettiğini, büyük değer atfettiğini belirtmiş ve bütün kadınlara, cezaevindeki tutsaklara özel selamlarını iletmiştir.
Kendisini anlamak isteyenleri, içinden geçtiğimiz barış ve demokratik toplum sürecini derinleştirmeye ve bu sürece katılmaya davet etmiştir. Özgürlük için çalışılmasının, sürecin geliştirilmesi ve pratikleştirilmesi açısından önemini ifade etmiştir.”