Aile ve Nüfusta Yeni Dönem: Türkiye Model Oluyor
Bakan Göktaş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin aile ve nüfus politikalarında yeni dönemin başladığını vurgulayarak, hem ulusal hem de uluslararası alanda model oluşturan kapsamlı düzenlemeleri kamuoyuyla paylaştı. Göktaş, Türkiye'nin aile odaklı sosyal politika yaklaşımının uluslararası alanda model haline geldiğini vurguladı. Yılmaz ise, Nüfus Politikaları Kurulu kapsamında hayata geçirilen destek ve teşviklerle aileyi güçlendirmeye yönelik adımları paylaştı.
(MHA) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen “Aile ve Nüfus 10 Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu”, Türkiye’nin geleceğe dönük stratejik vizyonunu güçlendirmek amacıyla hayata geçirilmiştir. Ankara’da düzenlenen sempozyumda farklı ülkelerden uzmanlar, akademisyenler ve kamu temsilcileri de bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu’nda konuştu.
Konuşmasına Türkiye’nin demografik dönüşüm sürecine dikkat çekerek başlayan Cevdet Yılmaz, aile yapısının güçlendirilmesinin hem sosyal istikrar hem de kalkınma açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.
“Doğurganlıktaki hızlı düşüş alarm veriyor”
Türkiye’nin nüfus büyüklüğü açısından hâlâ güçlü bir konumda bulunduğunu ifade eden Yılmaz, doğurganlık hızındaki düşüşün sürdürülebilirlik açısından ciddi risk taşıdığını söyledi. Yılmaz, 2017’de 2,08 olan toplam doğurganlık hızının 2024’te 1,48’e gerilediğini hatırlatarak, “Bu eğilim devam ederse ülkemiz doğurganlıkta AB ortalamasının altına düşecektir” dedi.
Genç nüfus oranındaki azalış, ortanca yaşın yükselmesi ve yaşlı nüfus oranının artmasının Türkiye’nin demografik yapısını hızla değiştirdiğini belirten Yılmaz, TÜİK projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının önümüzdeki 20 yılda yüzde 20’nin üzerine çıkmasının beklendiğini aktardı.
“Cumhurbaşkanımızın yıllar önce yaptığı ‘en az 3 çocuk’ çağrısı bugün çok daha iyi anlaşılıyor”
Yılmaz, geçmişte uluslararası eğilimlerin etkisiyle uygulanan nüfus azaltıcı politikaların uzun vadeli olumsuz etkiler bıraktığını söyledi. 1960 sonrası uygulanan nüfus planlaması yaklaşımlarının, doğurganlığı düşürerek bugünkü tabloya zemin hazırladığını belirten Yılmaz, “Çocuk sayısının artmasının kalkınmayı engelleyeceği yönündeki algı artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir” diye konuştu.
Yeni destekler ve reformlar
Yılmaz, Nüfus Politikaları Kurulu’nun çalışmaları kapsamında birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini de açıkladı. Yılmaz, Nüfus Politikaları Kurulu’nun çalışmaları kapsamında birçok düzenlemenin hayata geçirildiğini belirterek, doğum sonrası tek seferlik desteğin 5 bin liraya çıkarıldığını; ikinci çocuk için beş yaşına kadar aylık 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise aylık 5 bin lira destek verildiğini ifade etti.
Aile ve Gençlik Fonu’nun yaygınlaştırıldığını ve yeni evlenecek gençlere faizsiz kredi sağlandığını hatırlatan Yılmaz, 2026’dan itibaren genç çiftlere verilecek kredi tutarının 200–250 bin lira aralığına yükseltileceğini söyledi.
Ayrıca kamu kurumlarında kreşlerin yaygınlaştırıldığını, konut projelerinde çok çocuklu ailelere özel kota tanımlandığını belirten Yılmaz, sezaryen doğum oranının yüzde 61’i aşmasının önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek normal doğumun teşvik edileceğini ve ebe istihdamının artırılacağını vurguladı.
“Aile ve Nüfus On Yılı’nı güçlü bir vizyonla hayata geçiriyoruz”
2025 yılının “Aile Yılı”, 2026–2035 döneminin ise “Aile ve Nüfus On Yılı” olarak belirlenmesinin, Türkiye’nin bu konuya stratejik bir yaklaşımla yaklaştığını gösterdiğini dile getiren Yılmaz, aile yapısını tehdit eden akımlara karşı güçlü bir duruş sergilemeye devam edeceklerini söyledi.
“Demografik fırsat penceresini kaçırmadan yaşlanmadan zenginleşmek zorundayız” diyen Yılmaz, uluslararası alanda da aile politikalarında aktif bir diplomasi yürütüldüğünü ifade etti.
“Sempozyumun politikalarımıza katkı sunacağına inanıyorum”
Farklı ülkelerden uzmanların katılımının politika yapım süreçlerini zenginleştirdiğini belirten Yılmaz, “Burada ortaya konan görüşler, Nüfus Politikaları Kurulu çalışmalarımıza ve Aile ve Nüfus On Yılı yol haritamıza değerli katkılar sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda tüm katılımcılara teşekkür eden Yılmaz, aileyi güçlendirmeye yönelik çalışmaların ülke için uzun vadeli faydalar sağlayacağını ifade etti.
Aile Bakanı Göktaş: Aileyi ve nüfusu güçlendirmek bir beka meselesidir
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da “Aile ve Nüfus 10 Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu”nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin aile yapısında yaşanan dönüşümlere dikkat çekerek, “Aileyi ve dinamik nüfusu korumak bir milli beka meselesidir” dedi.
Göktaş, iki gün boyunca aile politikaları, demografik eğilimler ve doğurganlık hızındaki düşüşün tüm yönleriyle ele alındığını belirtti.
“Aile ve Nüfus 10 Yılı, Türkiye’nin gelecek vizyonudur”
Göktaş, 2026–2035 dönemini kapsayacak “Aile ve Nüfus 10 Yılı” vizyonunun, ülkenin önümüzdeki on yılda izleyeceği stratejik yönü belirleme iradesi olduğunu söyledi. Sempozyumun, ulusal ve uluslararası uzmanların katkılarıyla bu vizyonun somut politikalara dönüşmesi açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Bakan, “Bu iradeyi güçlendiren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Dünyada aile yapısı zayıflarken rekabet aileyi koruyan ülkelerin lehine olacak”
Küresel düzeyde yaşanan sosyokültürel dönüşümlerin aile yapısını olumsuz etkilediğini ifade eden Göktaş, özellikle 1960’lardan itibaren dünyada aile planlaması politikalarının yaygınlaşıp tek veya iki çocuklu aile modelinin idealize edildiğini hatırlattı.
Türkiye’de bugün üç haneden ikisinde 0–17 yaş arasında çocuk bulunmadığını, 71 ilde doğurganlığın nüfusun yenilenme seviyesinin altına düştüğünü kaydeden Göktaş, “21. yüzyıl bize yeni ve açık bir gerçeklik gösteriyor. Gelecek, aile yapısını koruyabilen ve nüfusunu sürdürülebilir kılabilen ülkelerin olacak” ifadelerini kullandı.
“Dünyada birçok ülke aile politikalarına geri dönüyor”
Göktaş, dünya genelinde aileyi güçlendirme politikalarının yeniden öne çıktığını vurgulayarak, Çin’in tek çocuk politikasından üç çocuk teşvikine geçmesini; Fransa ve Rusya’nın güçlü nüfus yapısını stratejik öncelik olarak belirlemesini; Macaristan’ın aile odaklı vergi düzenlemelerini; İtalya ve Singapur’un gençleri evlilik ve çocuk sahibi olmaya teşvik eden programlar geliştirmesini; Güney Kore ve Japonya’nın ise yaşlanan nüfusa karşı yeni modeller arayışını örnek gösterdi. Bu küresel tabloya dikkat çeken Göktaş, “Dünya bize önemli bir mesaj veriyor: Aile artık küresel ölçekte stratejik bir önceliktir” dedi.
“Türkiye, genç nüfusu ve güçlü aile değerleriyle avantajlı”
Türkiye’nin genç nüfus yapısı ve köklü aile değerleriyle önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Göktaş, “Bu avantajı sürdürmek güçlü bir strateji, doğru sosyal politikalar ve kurumsal kararlılık gerektirir” değerlendirmesinde bulundu.
2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesinin toplumsal seferberliği artırdığını belirten Göktaş, yıl boyunca 81 ilde 15 bini aşkın faaliyet düzenlendiğini, 1.926 kurumla iş birliği yapıldığını, gençleri ve aileleri destekleyen çok yönlü projelerin hayata geçirildiğini söyledi.
Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu çalışmaları hızlanıyor
Bakanlık bünyesinde kurulan Aile Enstitüsü ile değişen dünya dinamiklerinin bilimsel temelde analiz edildiğini kaydeden Göktaş, Nüfus Politikaları Kurulu’nun da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında demografik politikaları bütüncül bir yaklaşımla şekillendirdiğini söyledi.
Uluslararası alanda öncü adımlar
Türkiye’nin aile odaklı sosyal politika yaklaşımının uluslararası alanda model haline geldiğini vurgulayan Göktaş, bu çerçevede Türkiye’nin BM Ailenin Dostları Grubu üyesi olarak küresel politikalara yön veren ülkeler arasında yer aldığını; Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında ilk kez Aile ve Sosyal Politikalar Bakanları toplantısına ev sahipliği yaptığını; Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bünyesinde aile ve nüfus çalışmalarına öncülük ettiğini ifade etti.
Ayrıca Uluslararası Aile Forumu’nun küresel iş birliğinin önemli platformlarından biri haline geldiğini belirten Bakan, KKTC ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin “Aile Yılı” ilan ederek Türkiye’nin yaklaşımını benimsediğini, Nijerya’nın ise Türkiye’nin aile eylem planını model olarak uygulamaya başladığını kaydetti.
“Aile dostu ekosistem” vurgusu
Göktaş, hedeflerinin “aile dostu bir ekosistem” inşa etmek olduğunu belirterek bunun yalnızca sosyal hizmetlerle sınırlı olmadığını, çalışma hayatının aile–iş dengesi gözetilerek düzenlenmesi, şehirlerin çocuk, yaşlı ve engelli dostu planlanması, dijital dünyanın güvenli hale getirilmesi ve kültürel alanların dayanışma kültürünü beslemesi gerektiğini ifade etti.
“Aile ve Nüfus 10 Yılı bir politika değil, gelecek vizyonudur”
Aile ve nüfus politikalarının ulusal güvenlik seviyesinde stratejik önem taşıdığını kaydeden Bakan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Geleceğimiz için belirlediğimiz bu vizyon, Türkiye’nin beşerî sermayesini güçlendirecek, rekabet gücünü artıracak ve gelecek on yılları şekillendirecek. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’a destekleri için, Sayın Cumhurbaşkanımıza bu vizyonu ülkemize kazandırdığı için teşekkür ediyorum.”
Millet Haber Ajansı/ Ankara