Bahçeli'den CHP'nin Meclis Oturumunu Protesto Etmesine İlişkin İlk Açıklama
CHP'nin 1 Ekim'deki yasama yılı açılış oturumuna katılmama kararına tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir" dedi.
CHP’nin TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’na katılmama kararına ilişkin açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, alınan kararın Türk milletinin iradesine kesif bir saldırı olduğunu ifade etti.
“Gazi Meclis siyasi pervasızlık sahası değildir”
Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci Dönem 4. Yasama Yılı bugün özel gündemli oturumla açılacak, böylelikle komisyon ve genel kurul çalışmaları başlayacaktır. Temennim ve beklentim milletimizin akut ihtiyaç ve talepleriyle ilgili yasal düzenlemelerin süratle yapılması, belirginleşen sorunların muhtevalı şekilde ve mutabakat zemininde ele alınarak çözüme kavuşturulmasıdır.
Sipariş gerginliklerle, sığ ve kısır söz düellolarıyla geçirilecek vakit yoktur. Türk milletinin hadim ve haysiyetli bir siyaset anlayışına, ahlaki temele dayanan yapıcı ve sorumlu yasama faaliyetlerine layık olduğu asla unutulmamalıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi millet iradesinin tecelli mekanı, Milli Mücadele’nin tekmil, temin ve terakki merciidir. Bu hususiyet ve hüviyetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet kuran, ordular idare eden, demokrasiye mana ve ruh veren muazzez ve müstesna bir niteliğe haiz ve havidir.
Gazi Meclis gelişigüzel protesto alanı veya gafilce ikmal edilen siyasi pervasızlık sahası değildir.
Taşımış olduğu tarihi saygınlığa bağlılık ve riayet herkesin, bilhassa Meclis çatısı altında görev yapan muhterem milletvekillerinin ortak mesuliyet ve mükellefiyetidir.
“Türk milletinin iradesine kesif bir saldırıdır”
Yapılan açıklamalar mucibince Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünkü açılış oturumuna, hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunacağı resepsiyona katılmayacağı anlaşılmaktadır. CHP’nin bu gayri ahlaki siyasi tavır ve tercihi yalnızca Sayın Cumhurbaşkanımıza saygısızlık değil; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tarihsel mehabet ve müktesebatına, aynı şekilde demokrasinin ilke ve esaslarıyla Türk milletinin iradesine kesif bir saldırıdır.
Bu vahim durum bir hakkın kullanımı değil, var olan milli ve demokratik hakların kundaklanmasıdır.
Nitekim yapılan fahiş yanlışlara bir yenisi daha eklenecektir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve kuruluş temellerine karşı olduğunu belgelemektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yapacağı konuşmaya peşinen tahammülsüzlük, üstelik Trump icazetli darbe iddialarının bizzat CHP Genel Başkanı ağzıyla telaffuzu siyasi aymazlık, daha ötesi demokrasiyi hiçe sayan totaliter ahlaksızlıktır.
Yeni yasama yılının asılsız ve anlamsız meşruiyet tartışmalarının gölgesinde kalacak olması Cumhuriyet Halk Partisi’nin hapsolduğu kriz girdabının genişleyerek ilerlediğini göstermektedir. Meşruiyeti sorgulanan Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 52 oyla seçilmiş ve göreve gelmiştir.
Bu seçimin sorgulanıp sulandırılma arayışı evvelemirde milletimize hakaret, devlete ve demokrasiye de başkaldırı teşebbüsüdür. Cumhuriyet Halk Partisi skandal yanlıştan dönecek cesaret, dirayet ve erdemi bilavasıta sergilemek durumundadır.
Tam tersi bir ısrar ve inat bu partinin erimesini daha da hızlandıracaktır."
Ne olmuştu?
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, parti grubunun 1 Ekim'deki Meclis açılışına katılmayacağını açıkladı. Yücel, "Böyle bir siyasi ortamda biz Cumhurbaşkanını Meclis açılışında, ne oturarak ne de ayakta karşılamayız. Zira bizim nezdimizde meşruiyetini yitirmiştir" dedi. Yücel’in açıklamasından sonra TV100’den İsmail Küçükkaya’ya konuk olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Bize darbe yapanla aynı çatı altında olmayacağız” açıklamasını yapmıştı.