Berhan Şimşek'ten CHP Genel Merkezine Sert Tepki: 'Görevini Yapmayan Onlardır'
CHP'nin eski milletvekili Berhan Şimşek, parti yönetimini sert sözlerle hedef aldı. Kurultay sürecinde dışlandığını ve ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini açıklayan Şimşek, 'Görevini yapmayan biri varsa, o da CHP Genel Merkezi'dir' dedi. İmamoğlu'na da seslenen Şimşek, partide yaşanan bölünmelere karşı uyarıda bulundu.
CHP’nin eski milletvekili, uzun yıllar parti teşkilatında görev almış bir isim olan Berhan Şimşek, son günlerde kamuoyuna yansıyan disiplin süreci, adaylık tartışmaları ve parti içi bölünmelere ilişkin basın açıklaması yaptı. Şimşek, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’ni doğrudan hedef alarak, “Görevini yapmayan biri varsa, o da CHP Genel Merkezi’dir” dedi.
Şimşek’in açıklamaları hem kişisel sitemleri hem de CHP içindeki örgütsel işleyişe yönelik eleştirileri barındırması açısından dikkat çekti.
"Ben bu partide ter dökerek geldim, bizi dışladılar"
Şimşek, açıklamasında, partiye uzun yıllar emek vermiş bir isim olarak dışlandığını ifade etti. Özellikle kurultay sürecinde kendisine kapıların kapatıldığını belirten Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu binada bizim terimiz var, emeğimiz var. Biz buralarda emek verirken, bazı arkadaşlar eczanede reçete yapıyordu. Bugün ise ne yazık ki biz, partinin dışına itildik.”
Şimşek, adaylık süreci boyunca CHP yönetimi tarafından bilinçli olarak görmezden gelindiğini öne sürdü. Partililerle yüz yüze gelme çabalarının bile engellendiğini belirten Şimşek, “Partiyi pavyona, masalara, adliye koridorlarına düşürdük. Şimdi ise partilileri birbirine düşürme noktasına geldik” diyerek yaşanan süreci sert bir dille eleştirdi.
“İmamoğlu'na: ‘Abin olarak konuşuyorum’”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da doğrudan seslenen Şimşek, kişisel geçmişlerini hatırlatarak İmamoğlu’nu uyardı:
“Sayın İmamoğlu, ben senin abinim. İlçe başkanlığını yaptım, beraber çalıştık, tanışırız. Tatillere gittik, çocuklarımızla görüştük. Abin olarak geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Ancak eğer bu yazılıp çizilenlerden bir şey çıkacaksa, bu seni ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni bağlar. Eğer çıkmayacaksa, gel seni cezaevinde genel başkan seçelim.”
Şimşek, İmamoğlu ile görüşmelerinde ise kendisine sadece, “Özgür’ü (CHP Genel Başkanı Özgür Özel) tartışmayalım” yanıtı verildiğini dile getirdi. Bu durumu “kaçış” olarak değerlendiren Şimşek, parti yönetiminin İmamoğlu ile olan ilişkisini de eleştirdi.
"Randevu vermediler, Ali Özcan’a verdiler"
Şimşek’in parti yönetimi tarafından resmen yok sayıldığını söyledi. CHP’li bir başka isim olan Ali Özcan ile birlikte ziyaret planladıklarını belirten Şimşek, o süreçte kendisine randevu verilmediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ali abiyle görüştük. Dedi ki, ‘Sana kötü bir haberim var. Bana randevu verdiler ama sana yok.’ Neden? Çünkü ben genel başkan adayı olmuşum. Partide demokrasi sadece ağızda.”
“İhraç talebiyle disipline sevk edildim”
Şimşek, tüm bu gelişmelerin sonunda partiden ihraç edilme riskiyle karşı karşıya kaldığını vurguladı. CHP yönetiminin kendisini tedbirli ve kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ettiğini açıklayan Şimşek, bunun adaylık sürecini sabote etmeye yönelik olduğunu öne sürerek, “Beni 68/B maddesinden ihraç etmek istiyorlar. Bu, partiden kesin ihraç ve yeniden aday olamama anlamına geliyor. Dur durak bilmiyorlar. Niye? Çünkü gelir aday olurum diye korkuyorlar” ifadelerini kullandı.
“Gürsel Tekin yasa gereği görev aldı, bundan kaçamazsınız”
Şimşek, CHP içerisinde yaşanan bölünmelerin sorumluluğunun, geçmiş görevlerle ilgili olmadığını belirterek, “Kanun, yasa böyle bir görev vermiştir Sayın Gürsel Tekin'e. Onun aldığı pozisyonu tartışarak süreci saptıramazsınız. Bu meseleyi barışa getirmek bizim asli görevimiz” dedi.
“Partimi zedelemek istemem ama gerçekleri söylemek zorundayım”
Şimşek, açıklamasında partisini asla küçük düşürmek gibi bir niyeti olmadığını, ancak gerçekleri söylemek zorunda hissettiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti;
“Partimin zarar görmesini istemem ama susarak da kendimi inkâr edemem. Tek bir yerde bile partimin aleyhine tek bir söz etmedim. Televizyonlara çıkmıyorum, konuşmuyorum. Ama bu baskılarla parti yönetilmez.”
Millet Haber Ajansı/ Ankara