Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Devletleri Olarak Suriye Hükümetiyle Angajmanı İlerletmeliyiz

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birçok zorlukla mücadele etmesine rağmen Suriye hükümetinin son 9 ayda kaydettiği gelişmenin geleceğe ümitle bakmalarını sağladığını belirtti. Erdoğan, 'Türk devletleri olarak Suriye hükümetiyle angajmanı ilerletmeliyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'ın Gebele kentinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi'ndeki konuşmasında, İsrail hükümetinin Lübnan ve Suriye'yle başlayan, Yemen ve İran'la devam eden ve son olarak Katar'ı hedef alan saldırılarının bölgenin istikrarına en büyük tehdidin, bu ülkenin mevcut yönetiminden kaynaklandığını gösterdiğini aktardı.

Gazze'de 66 bin masumun hayatına mal olan katliamların durması yönünde son günlerde yaşanan gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu dile getiren Erdoğan, "Biz ancak Filistin halkının uluslararası meşruiyet ve hukuktan kaynaklanan hakları temelinde iki devletli bir çözümün kalıcı ve adil barışa kapı açacağına inanıyoruz. Bu yönde de çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de ise istikrarın tesisinin, bölgede ve ötesinde güvenliğin sağlanması için olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu vurgulayarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Birçok zorlukla mücadele etmesine rağmen Suriye hükümetinin son 9 ayda kaydettiği gelişme geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Bu süreçte Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğini muhafaza temelinde siyasi, ekonomik ve güvenlik ortamının iyileşmesine odaklanmalı, Türk devletleri olarak Suriye hükümetiyle angajmanı ilerletmeliyiz. Güney Kafkasya'daki gelişmeleri de sadece takip etmekle kalmıyor, bölgede barış ve istikrarın tesisi için atılan adımları samimiyetle destekliyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan arasında 8 Ağustos'ta imzalanan ortak bildiriyi bu minvalde hayırlı bir adım olarak görüyor, devamının gelmesini diliyoruz."

"Ortak alfabe hususunda Türkiye olarak ilk adımı atıyoruz"

Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki sınır birleşim noktasının tespitine ilişkin mart ayında atfedilen anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Erdoğan, "Uzun yıllardan bu yana gündemi meşgul eden bu meseleyi sağduyu ve bilgelikle çözüme kavuşturan Sayın Mirziyoyev ve Sayın Caparov'u kutluyorum. Buradan Tacik liderliğine de tebriklerimi iletiyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin istikrarına, ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel bağların güçlenmesiyle katkı sunabileceklerinin farkında olduklarını belirterek, ulaştırma, enerji güvenliği ve ticari entegrasyon alanlarındaki girişimleri de bu yaklaşımı tamamlayıcı parçalar olarak gördüklerini aktardı. Aralarındaki enerji ve haberleşme bağını etkin hale getirip güçlendirecek proje ve yatırımlara odaklanmalarının herkesin menfaatine olduğunu dile getiren Erdoğan, Hazar Geçişli Orta Koridoru'nu daha da verimli hale getirmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Erdoğan, Türk devletleri olarak bilim ve teknoloji alanında hak ettikleri noktaya en kısa süre zarfında ulaşabilmeleri için güçlü işbirlikleri kurmaları ve bu alanda yüksek katma değere sahip ortak yatırımlar yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, "Yapay zeka konusunda küresel gelişmeleri yakalayabilmek ve kültürel zenginliğimizi muhafaza için Türkçe Büyük Dil Modeli'nin geliştirilmesine hız vermemiz gerekiyor. Ortak alfabe hususunda Türkiye olarak ilk adımı atıyor, Cengiz Aytmatov'u anlatan bir eser ile Oğuznameleri ortak alfabeyle basıyoruz. Bugün de liderlere birer adet bundan takdim ediyoruz" diye konuştu.

"Türkmen kardeşlerimizi inşallah yakında aile meclisimizde tam üye olarak görmek istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası Yayıncılık Kongresi'ni gelecek yıl ocak ayında Ankara'da toplamayı planladıklarını aktararak, "30 Ekim'den itibaren Semerkant'ta düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı'nda, 15 Aralık'ın Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edilmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize bu önemli genel konferansın tertiplenmesinde şimdiden muvaffakiyetler diliyorum" dedi.

Bugün bir kez daha sergiledikleri dayanışma ve kardeşliğin, parlak ve ortak geleceği müjdelediğini belirten Erdoğan, bilhassa Türk dünyasının batı kanadından Macaristan'ın gözlemci olarak aralarında bulunmasının, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın teşkilata verdiği değere bizzat şahit olmanın kendilerine ayrı bir mutluluk verdiğini ifade etti.

Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın, Ankara, Şuşa ve Bişkek'in ardından şimdi de Gebele'de aralarında bulunmasının kendisini son derece bahtiyar ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"İki devlette adil çözüm yolunda Türk dünyasının Kıbrıs Türkü kardeşlerini yalnız bırakmadığını memnuniyetle müşahede ediyorum. Gözlemci üyemiz Türkmenistan'ın da Türk Akademisi ve Türk Kültür ve Mirası Vakfına gözlemci üye olmasını memnuniyetle karşılıyorum. Türkmen kardeşlerimizi inşallah yakında aile meclisimizde tam üye olarak görmek istiyoruz. Teşkilatımızın kurumsal işleyişini hızlandırmak üzere üye ülkelerin sekreterya nezdinde daimi temsilci atamalarını önemli bulduğumu bu vesileyle ifade etmek isterim. Henüz bu adımı atmamış üyelere de daimi temsilci atamaları için buradan çağrıda bulunuyorum."

Bugün bir kez daha Türk devletleri olarak aralarındaki dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik ruhuyla geleceğe emin adımlarla yürüdüklerini gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, "Büyük Türk dünyasını daha da güçlendirerek çocuklarımıza miras bırakacak olanlar bizleriz. Birazdan imzalayacağımız Gebele Bildirisi'nin ve alacağımız kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuştu.