Fuat Oktay: Libya tezkeresi askerî değil, stratejik bir devlet iradesinin devamıdır
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Libya tezkeresinin askerî bir yetkilendirme değil, Türkiye'nin tarihsel sorumluluğunu, millî güvenliğini ve Mavi Vatan'daki egemenlik haklarını esas alan stratejik bir devlet iradesinin devamı olduğunu vurguladı.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, Libya’da konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmelerinde AK Parti Grubu adına yaptığı konuşmada önemli değerlendirmelerde bulundu.
Libya tezkeresinin bir askerî yetkilendirme konusu olmadığını vurgulayan Oktay, söz konusu adımın Türkiye’nin tarihsel sorumluluğunu, uluslararası hukuka bağlılığını, bölgesel barış vizyonunu ve millî güvenlik anlayışını yansıtan stratejik bir devlet iradesinin devamı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin “Tek Libya” politikası izlediğini belirten Oktay, bu yaklaşımın Libya’nın batısını, doğusunu ve güneyini kapsayan bütüncül bir anlayışa dayandığını ifade etti. Türkiye’nin Libya’daki tüm kesimlerle diyalog halinde olduğunu kaydeden Oktay, ülkenin birlik ve bütünlüğünün esas alındığını dile getirdi.
Muhalefet partilerine de eleştiriler yönelten Oktay, Türkiye’nin güvenlik politikalarının sınır komşulukları, tarih, coğrafya ve jeopolitik gerçekler dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin Libya’daki varlığının bir millî güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Oktay, “Türkiye’nin Libya’da ne işi var?” sorusunu anlamsız bulduklarını ifade etti.
Libya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 16. yüzyılın başlarına, Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar uzandığını hatırlatan Oktay, “Maziyi dikkate alamayanın atisi yoktur. Libya, yaklaşık 115 yıl önce işgal edilene kadar bizimle aynı siyasi çatı ve aynı bayrak altında varlığını sürdürmüştür” dedi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Trablusgarp’taki mücadelesini hatırlatan Oktay, TSK’nın bugün Libya’daki varlığının tarihsel sorumluluğuna dikkat çekti.
“Mavi Vatan” vurgusu da yapan Oktay, Türkiye’nin denizlerdeki egemenlik haklarının uluslararası hukuk temelinde korunmasının öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Mavi Vatan’ın geçmişte “macera” veya “masal” olarak nitelendirildiğini hatırlatan Oktay, ana vatanın bir karış toprağı nasıl tartışma konusu yapılamazsa denizlerdeki egemenlik haklarının da küçümsenemeyeceğini söyledi.
Oktay, “Dün olduğu gibi bugün de Mavi Vatan önceliğimizdir ve savunulmaktadır” diyerek, Türkiye’nin açık denizlerdeki egemenlik mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti.