Lösemi Artık Umutsuzluk Değil: Bilim, Yapay Zekâ ve Kök Hücreyle Yeni Bir Hayat Mümkün

TAKİP ET

Ankara'da düzenlenen '3. Erişkin Lösemi Hastaları Günü', lösemi tedavisinde gelinen son noktayı gözler önüne serdi. Uzmanlar, akıllı ilaçlar, CAR-T hücre tedavileri ve yapay zekâ destekli tanı yöntemleriyle löseminin artık yönetilebilir hatta bazı türlerde tamamen iyileştirilebilir bir hastalığa dönüştüğünü açıkladı.

Bin Gönüllüden Biri Sen Ol Derneği (BİNSENDER) tarafından düzenlenen “3. Erişkin Lösemi Hastaları Günü”, umut ve dayanışmanın bilimle buluştuğu güçlü bir farkındalık etkinliğine dönüştü. Toplantıda konuşan hematoloji uzmanları, Amerikan Hematoloji Derneği’nin (ASH) 2025 verilerine dikkat çekerek, löseminin artık “kesin bir son” olmadığını vurguladı.

Uzmanlardan müjde: Ömür boyu ilaç dönemi kapanıyor

Hematoloji uzmanları, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi sayesinde özellikle kronik lösemi hastalarında ilacın tamamen kesilebildiği “tedavisiz izlem” dönemine girildiğini açıkladı. Prof. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, “Derin moleküler yanıt elde edilen hastalar yıllarca ilaç kullanmadan, hastalıksız yaşayabiliyor. Tam şifa artık teorik değil, gerçekçi bir hedef” dedi.

Yapay zekâ tedaviyi kişiselleştiriyor

Prof. Dr. Hakan İsmail Sarı ise yapay zekânın kanser tedavisinde oyunun kurallarını değiştirdiğini söyledi. Sarı, “Yapay zekâ, milyonlarca genetik veriyi analiz ederek hangi hastanın hangi ilaca yanıt vereceğini önceden öngörebiliyor. Yapay zekâ destekli takip edilen kronik lösemi hastalarının büyük çoğunluğu üç yılın sonunda tamamen hastalıksız kaldı” ifadelerini kullandı.

CAR-T tedavisiyle 12 yıl hastalıksız yaşam

Dirençli lösemi vakalarında uygulanan CAR-T hücre tedavisinin çarpıcı sonuçlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tedaviyi 12 yıl önce alıp hâlâ tamamen hastalıksız yaşayan hastalar olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Tekgündüz, “Bu yalnızca hayatta kalmak değil, gerçek anlamda şifadır” dedi.

Türkiye hematolojide dünyayla yarışıyor

Türkiye’nin kök hücre nakli ve hematoloji altyapısında dünyada ilk sıralarda yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Sarı, “Avrupa Kemik İliği Nakli Birliği verilerine göre Türkiye ilk üçte. Tedaviye erişim ve başarı oranlarımız dünya standartlarının üzerinde” diye konuştu.

En büyük sorun: Eşleşme sonrası vazgeçme

Etkinliğin en çarpıcı mesajı ise kök hücre bağışı konusunda geldi. BİNSENDER Başkanı Çiğdem Kuzucu, TÜRKKÖK’te 1 milyondan fazla gönüllü olmasına rağmen, eşleşme sonrası vazgeçmelerin hastaların tedavisini yarım bıraktığını söyledi.

“Bir kayıt sadece ihtimaldir, tamamlanan her bağış ise bir hayattır” diyen Kuzucu, şu çağrıyı yaptı:

“Kök hücre bağışı kan vermek kadar güvenli. Ama asıl mesele kararlılık. Eşleştiğinizde vazgeçmek, bir insanın ikinci hayat umudunu elinden almak demektir. Lütfen sadece gönüllü olmayın, sözünüzün arkasında durun.”

Uzmanlardan uyarı: Kanserden değil, geç kalmaktan korkun

Uzmanlar; uzun süren yorgunluk, gece terlemesi, kolay morarma ve kanamaların mutlaka ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. “Basit bir tam kan sayımı hayat kurtarır” mesajı yinelendi.