O UYUŞTURUCUYLA MÜCADELENİN KANATSIZ MELEĞİ

TAKİP ET

ÖZEL HABER/ DENİZ DOĞAN Tubam Adli Psikoloğu ve Bağımlılık Terapisti Duygu Tor

ÖZEL HABER/ DENİZ DOĞAN

Tubam Adli Psikoloğu ve Bağımlılık Terapisti Duygu Tor İzmir’de uyuşturucuyla sorunu olan bir çok kişinin yardımına koşuyor. Madde bağımlısı kişilerin ailelerine kadar ulaşarak kendilerine psikolojik destek sağlıyor.

World Türk’ün Haber koordinatörü Deniz Doğan’ın sorularını yanıtlayan Tor, “uyuşturucuyu bırakmanın en kolay yolu uyuşturucuya hiç başlamamaktır” diyerek sözlerine başlıyor. İzmir’in kanatsız meleği diye adından söz ettiren Tubam İzmir Sorumlusu Bağımlılık Terapisti Duygu Tor madde Bağımlılığını toplumun en büyük kanayan yarası olduğunu, maddenin vücuda girdiğinde ruhsal davranışsal ve fiziksel değişikliklere neden olup bağımlılık boyutuna ulaştığını belirtti.

Kimyasal sentetik veya doğal uyuşturucu ya da uyarıcı her şey maddedir diyen Tor sözlerini şöyle sürdürdü “Madde kullanımında kontrol mekanizması ortadan kalkmış irade devre dışı kalmıştır merak sorunlarla baş etme yöntemi topluma kendini kabullendirme arkadaş ortamı cinsel artırım heyecan yaratma bir kere deneyeyim bir şey olmaz deyip bağımlılık süreci başlamış olur. Günlük hayatta yaptığımız bütün davranışlar ve hareketler beyindeki haz odaklı sistemle ilgilidir madde bağımlılığında beyinde normal şekilde işleyen keyif ve haz odaklı mekanizma bozulur. Bizi mutlu eden olaylar davranışlar yeterli gelmemeye başlar. Birey tedavi edilmezse bu beyindeki haz hissine etki edecek hayatındaki olumsuzları fark edemez ve önleyemez duruma gelecektir. Madde kullanımı dopamin denen hormonun dengesini bozar normal hayatta günlük dopamin salgılaması 20 ile 100 birim arasında değişir. Maddeyi ilk defa kullanan birinin dopamin seviyesi 400-500’lere kadar çıkar ve hızlı bir şekilde kullanım devam ettikçe bu dopamin birimi düşer. Sonra ne yaparsa yapsın o mutluluğu yakalayamaz ve tekrar madde kullanımına gider devamlı madde kullanan biri bu dopamin ilk kullanımındaki yüksek olan dopamin seviyesini yavaş yavaş gerilediği , kullandığı madde ona yetmediği için maddenin miktarını arttırır ya da başka maddeye yönelir. Bağımlılık başladığı gibi fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkmaya başlar biz de bizim gibi kurumlar bu tür tedavilerde maddenin yanında psikolojik rahatsızlıklarla uğraşıyoruz. İyi bir rehabilite sistemi ile sürekli kontrol ve terapilerle başarılı bir detoks sistemi ile detoks sonrası sosyal adaptasyon süreci ile bağımlılıktan kurtulup normal yaşamına dönebilirler. Ancak bağımlılık tedavisi gören birey uzun süreli ve disiplinli periyotlarla toplumdan izole edilmesi şarttır. Bu dönemde birey asla yalnız bırakılmamalı 3 yıl boyunca takip edilmelidir “diye konuştu.

Bağımlılık bir beyin hastalığımdır diye soran Deniz Doğan’a şu cevabı veren Tor “EVET BİR BEYİN HASTALIĞIDIR ve tekrarlama olasılığı yüksektir. Gerçekleştirdiğimiz bağımlı bireylerin rehabilitasyon sürecinin akabindeki gözlemlemelerimize bakıldığında sorunun kalıcı olarak çözülebildiği tezini savunuyoruz. Madde kullanımına başlandıktan sonraki süreçte bireyin iradesini kullanması söz konusu değildir ancak arınma sürecinden sonraki dönemde irade geri kazanılabilmektedir.” Dedi.

Tubam Adli psikoloğu ve bağımlılık terapisti Duygu Tor Uyuşturucu bağımlılığının yediden yetmiş yediye bütün toplumu ve devleti ilgilendiren bir konu olduğunu kötü amaçlı insanlar ve örgütler tarafından gençliğin, ailenin, milletlerin ve devletlerin yok edilmesi planlanmakta olduğunu söyledi. Sözlerini şu cümleler ile tamamlayan Tor ” Bu nedenle devlet ve millet için işbirliği ile hareket etmesi ve her gün daha da büyümekte olan bu sorunu bir an önce uyuşturucu ile milli mücadele politikalarıyla çözüm üretilmesi gerekmektedir.” dedi. ()