TOBB Müşterek Konsey Toplantısı'nda Reel Sektörün Sorunları Masaya Yatırıldı

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla düzenlenen TOBB Müşterek Konsey Toplantısı'nda Türkiye ekonomisinin son durumu ele alındı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin kişi başına gelirde 17 bin doları aşarak yüksek gelirli ülkeler ligine adım attığını vurgularken, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise reel sektörün krediye erişim, artan Çin rekabeti ve tarımsal üretimdeki yapısal sorunlara dikkat çekti.

(MHA) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile Deniz Ticaret Odaları Müşterek Konsey Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’nda Türkiye ekonomisinin son durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, “Toplam ekonomik büyüklüğümüz bu yıl son açıklanan TÜİK’in üçüncü çeyrek rakamlarından da gördüğümüz gibi 1,5 trilyon doları ilk defa geçti. Nominal dolar bazında bu önemli bir performans ve kişi başına gelirimizin de bu yıl 17 bin doları aşmasını bekliyoruz” dedi.

“Yüksek gelirli ülkeler ligine adım attık”

Dünya Bankası’nın Atlas yöntemiyle ülkeleri gelir gruplarına ayırdığını ve Türkiye’nin bu ölçüme göre yüksek gelirli ülkeler ligine adım attığını belirten Yılmaz, “En alt sıradan da olsa bu lige adım atmış olacağız. Türkiye alt orta gelirden üst orta gelir grubuna yükseldi ve kalıcı olduğunu kanıtladı. Şimdi önümüzde yapısal dönüşümlerle bu ligde kalıcı hale gelme dönemi var. Sadece rakamları büyütmek değil; kamu ve özel sektörde kurumsal yapılarımızı daha verimli hale getirecek reformlar, eğitim, altyapı ve teknoloji dönüşümleri gerekiyor” dedi.

Üçüncü çeyrek performansı

Ekonominin 2025 yılı üçüncü çeyrek performansına değinerek Yılmaz, “2025’in üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 büyüme sergiledik. Önceki çeyreğe göre yüzde 1,1 artış var. Bu büyüme 21 çeyrektir kesintisiz devam ediyor. Sanayi sektörümüz yüzde 6,5 büyürken, inşaat ve hizmetler sektörü yüzde 4,6 büyüdü. Ancak tarımda hem don hem kuraklık yaşadık ve yüzde 12,7 küçülme oldu. Bu küçülme hem büyüme hedeflerimizi aşağı çekti hem de enflasyonu olumsuz etkiledi” diye konuştu.

Yılmaz, ekonomideki niteliksel dönüşümlere dikkati çekerek, “Kamu ve özel sektör birlikte reformlarla ekonomiyi kalıcı büyüme liginde sağlam temeller üzerine oturtacağız. Önümüzdeki dönem, niteliksel dönüşümler ve yapısal reformlarla bu yüksek gelirli ligde kalıcı olma dönemidir” ifadelerini kullandı.

"Kredi faizlerinde indirimler gelecektir"

Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir kesintisiz olarak büyüdüğünü hatırlatarak, "Ülke milli geliri 1,5 trilyon doları aşarken, yıllık ihracat miktarında 270 milyar doları yakaladık. Cumhuriyet tarihinde rekor ikisi de. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış, geleceğe ilişkin güçlü umutların sürdüğüne işaret ediyor. Türkiye'nin risk primi de son 7 yılın en düşük seviyesine indi. Açıklanan son enflasyon rakamlarında da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Ümit ediyorum ki hem Merkez Bankası politika faizinde hem de buna paralel şekilde kredi faizlerinde indirimler gelecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Tarımsal üretimdeki gelişmelerin, kaygı verici boyuta ulaştığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı, diğer tarafta kırsal nüfusun azalması ve elbette üretim ve lojistik maliyetlerindeki artışlar. Tüm bunlar, gıda enflasyonu, hayat pahalılığı, sanayi ve ihracatta yüksek girdi maliyeti demek. Bu alanlarda çözümler aramalı, tarımı tekrar nasıl cazip hale getirebileceğimizi tartışmalıyız. Tarımda ve sanayide su verimliliğini ön planda tutmalı, tarımsal üretim desenimizi buna uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz."

Hisarcıklıoğlu: Üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya kararlıyız

M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Müşterek Konsey Toplantısı’nda reel sektörün güncel sorunlarına dikkat çekerek çözüm önerilerini paylaştı. Toplantıda sektör temsilcilerinin sahadaki sıkıntıları ve çözüm önerilerini aktaracağını belirten Hisarcıklıoğlu, ekonomide zorlu bir dönemden geçildiğini vurguladı.

Küresel ticaret savaşlarının derinleşmesi, korumacılığın artması ve dünya ticaretinin ivme kaybetmesinin Türkiye ekonomisini de olumsuz etkilediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Ama enseyi karartmıyoruz. Mücadeleden vazgeçmiyoruz. Üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya kararlıyız” dedi.

“Krediye erişim KOBİ’lerin ayağına pranga oluyor”

Anadolu’yu sürekli dolaştığını ve en büyük sıkıntının krediye erişim olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, hem kredi büyümesine getirilen sınırlamaların hem de yüksek faiz oranlarının özellikle KOBİ’ler üzerinde baskı yarattığını söyledi. Piyasada ödemelerin aksadığını ve ekonomik büyümenin yavaşladığını aktaran Hisarcıklıoğlu, KOBİ’lere pozitif ayrımcılık çağrısı yaptı. “KOBİ’ler istihdamın dörtte üçünü, özel sektör satış hacminin yarısını ve ihracatın yüzde 40’ını sırtlıyor” diyen Hisarcıklıoğlu, aylık kredi büyüme sınırı dışında tutulmaları ve kredi hacminin reel olarak artırılması gerektiğini vurguladı.

Çin rekabeti arttı, ihracata yeni destek çağrısı

ABD’nin gümrük tarifelerini artırmasının ardından Çin başta olmak üzere Uzakdoğu ülkelerinin mallarını diğer pazarlara yönlendirdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin geleneksel pazarlarında rekabetin sertleştiğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, emek yoğun sektörlere – tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya – öncelikli yeni ihracat destekleri verilmesi gerektiğini söyledi.

Pandemi döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneğinin yeniden aktif hale getirilmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, hükümetin imalatçılara sağladığı istihdam koruma desteğinin kapsamının genişletilmesine de teşekkür etti.

“Nefes Kredisi 60 bin KOBİ’ye ulaştı”

Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın desteğiyle KGF kefaletli Nefes Kredisi uygulamasının yeniden başlatıldığını açıkladı. KGF’nin tamamen öz kaynaklarıyla sağladığı kefalet sayesinde yaklaşık 60 bin KOBİ’ye 80 milyar liralık uygun koşullu kredi imkânı sağlandığını belirtti.

Özel sektörün dinamizmi sayesinde Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü hatırlatan Hisarcıklıoğlu, milli gelirin 1,5 trilyon doları geçtiğini, ihracatın ise 270 milyar dolara ulaştığını söyledi. Türkiye'nin risk priminin son 7 yılın en düşük seviyesinde olduğuna da dikkat çekti. Enflasyon verilerindeki iyileşme ışığında faiz indirimlerinin de gündeme gelebileceğini ifade etti.

“Tarımsal üretimde kaygı verici tablo”

Konuşmasında tarıma ayrı bir parantez açan Hisarcıklıoğlu, son yıllarda tarımsal üretimde yaşanan sorunların yapısal bir hal aldığını söyledi. İklim değişikliği, kuraklık, su sıkıntısı, kırsal nüfusun azalması ve artan maliyetlerin hem gıda enflasyonunu hem de sanayi ve ihracattaki girdi maliyetlerini artırdığını belirterek uyarıda bulundu.

“Tarımı yeniden cazip hale getirmeli, su verimliliğini merkeze alan yeni bir üretim deseni oluşturmalıyız” diyen Hisarcıklıoğlu, bu alanda kapsamlı çözümler geliştirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.

Toplantı, sektör konseylerinin görüş ve önerilerinin paylaşılmasıyla devam etti.