Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye Basın Federasyonu tarafından düzenlenen Anadolu Sohbetleri Programı'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bakan Göktaş, katıldığı Anadolu Sohbetleri programında Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı demografik değişim, azalan doğurganlık oranı, aile yapısındaki dönüşüm ve bu kapsamda bakanlığın yürüttüğü çok boyutlu çalışmalar hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
“Doğurganlık hızında tarihi düşüş: 1,48 seviyesindeyiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 çocuk vurgusuna değinen Göktaş, "Cumhurbaşkanı'mız aslında bu günleri öngörerek vurgu yapıyordu. Tabii o zamanlar eleştiriler oldu. Ama bugün baktığımız zaman durumun ne kadar acil, vahim ve önemli olduğunu ortaya koymuş olduk. 2024'te doğurganlık hızımız 1,51 iken, bu sene 1,48'e düştü. Tarihin en düşük noktalarını yaşamaya devam ediyoruz." dedi.
Türkiye’nin Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden biri olduğunu ancak hızla yaşlandığını söyleyen Bakan Göktaş, “Yaş ortalamamız 34,4’e yükseldi. Artık biz de genç nüfus yapımızı kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.
Aileyi Güçlendirme Adımları 8. Aile Şûrası ve Eylem Planı
Bakanlık görevine gelir gelmez Türkiye genelinde 81 ilde istişareler gerçekleştirildiğini ve Ekim 2023’te 8. Aile Şûrası’nın toplandığını açıklayan Bakan Göktaş, şûra sonrası “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı”nın 15 Mayıs 2024’te hayata geçirildiğini duyurdu. Bakan Göktaş, bu tarihin aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in “Uluslararası Aile Günü” olması dolayısıyla sembolik anlam taşıdığına dikkat çekti.
Nüfus politikaları kurulu kuruldu
Demografik krizle mücadele için Aralık 2024’te Nüfus Politikaları Kurulu kurulduğunu belirten Göktaş, kurulun Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında çalıştığını ve tüm bakanlıkları kapsadığını söyledi.
Aile ve Gençlik Politikalarında yeni dönem
Genç nüfusun artırılmasına yönelik çalışmalarının olduğunu belirten Göktaş, "Deprem bölgesinde Aile ve Gençlik Fonu kapsamında 6 ay içinde 5 bin 500 genci evlendirdik. Diğer yandan doğum yardım sistemimizi güncelledik. İlk çocuğa tek seferlik 5 bin lira, ikinci çocuğa her ay 1500 lira, üçüncü çocuk ve sonrası için 5 bin liralık desteğimizi her ay annelerin hesabına yatırıyoruz. Türkiye genelinde 383 bin 684 annemizin hesabına, bu kapsamda 3,5 milyar lira aktardık” ifadesini kullandı.
“Deprem bölgesinde 5 bin 500 gencimizi evlendirdik”
Bakan Göktaş, 2025 yılını 'Aile Yılı' olarak ilan ettiklerini belirterek, “Amacımız bu yıl bir farkındalık oluşturmaktı. Bir yandan farkındalık oluşturmak, genç nüfusumuzu desteklemek, evlenmek isteyen genç çiftlerimize destek olmak istedik. Aile ve Gençlik Fonu'nu biliyorsunuz geçen sene hayata geçirdik. Deprem bölgesinde başlattık. Deprem bölgesinde 6 ay içerisinde 5 bin 500 gencimizi evlendirdik. Bu sene bunu tüm Türkiye'ye yaygınlaştırdık” diye konuştu.
“İlk öğretmenim ailem” uygulaması ve evlilik destekleri
Bir milyondan fazla ailenin indirdiği “İlk Öğretmenim Ailem” mobil uygulamasıyla aile içi eğitim desteklendiğini vurgulayan Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü;
“İlk Öğretmenim Ailem mobil uygulamasını başlattık. 1 milyondan fazla aile bu programımıza yükledi. Aileleri evlilik yolunda gençlerimizi hem desteklemek hem de onların bu süreçte yanlarında olmamız için Aile Yılı'nda ulusal düzeyde 42 firmayla anlaşma yaptık. Yüzde 45'e varan indirim uygulayan firmalarımız var. Yerel düzeyde de 1300'den fazla firmamız, kuaföründen tutun gelinlikçisine kadar bir insanın evlilikte neye ihtiyacı varsa o konuda destek oluyorlar. Amacımız hem farkındalık oluşturmak, bir yandan da önümüzdeki günlerde hem aile dostu şehirler konseptini, aile dostu ekosistemimizi güçlendirmemiz lazım.”
Yarı zamanlı çalışma yönetmeliği yayınlandı
Göktaş, aileye özgü modeller ile iş ve yaşam dengesini uyumlu hale getireceklerinin altını çizdi. Bu kapsamda devlet memuru ebeveynlere yönelik planlaması yapılan yarı dönemli çalışma uygulamasına değinen Göktaş, "Çocuk mu yapayım kariyer mi yapayım konusu özellikle küçük yaşta çocukları olan anneler için her zaman bir ikilem. Şimdi böyle bir yönetmeliği biz hayata geçirdik. Çocuklar 6 yaşına gelene kadar hem kadınlar hem erkekler bundan faydalanabilecek. Ve biz bütün kurumlara burada bu imkanı sunduk. Tabii ki tamamen talep odaklı yani isteyen başvurabilecek. Yarı zaman çalışacak, yarı zaman maaşını alacak" ifadelerini kullandı.
“Komşu anne” modeli tanıtıldı
Komşu Anne uygulamasının detaylarını da paylaşan Göktaş, şunları kaydetti:
"Kadınları ve erkekleri iş hayatından koparmadan, aileleri güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu model, İskandinav ülkelerinde, Fransa'da, İtalya'da, Almanya'da, Belçika'da, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanıyor. Kadınlar, 1-5 çocuk arasında, kendi evlerinde güvenli ortamı oluşturup bakabiliyor. Komşu Anne adayları, özellikle Milli Eğitim Bakanlığının erken çocukluk eğitimini aldıktan sonra ilk yardım eğitiminden geçiyor. Amacımız, anneler bir yere gittiklerinde gözü arkada kalmayacak bir model uygulamak. Burada, çocuk gelişimi okuyanlar da bu işi yapabilir. Bir liyakat, bir ehliyet bekliyoruz. Özel kreşlerin maliyetli olduğunu biliyoruz. Ailelerin yükünü hafifletecek, maliyetleri azaltacak bir model."
“Aile yılı için seferberlik başlattık”
2024 yılının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiriyle “Aile Yılı” ilan edildiğini dile getiren Göktaş, bu kapsamda, ailelerin güçlendirilmesi için yasal, ekonomik ve sosyal desteklerin artırıldığını, farkındalık kampanyalarının yürütüldüğünü söyledi.
“Çocuklar dezenformasyonla gerçeği ayırt edemiyor”
Çocuklara yönelik sosyal medya düzenlemesine de değinen Bakan Göktaş, "Yeni yasama dönemi açılır açılmaz bu konuyla ilgili yasa tasarısını sunacağız. BTK'nın burada çok önemli bir görevi var. Avustralya'nın biliyorsunuz geçtiğimiz sene başlattığı 16 yaş altı sosyal medya yasağı çok gündemde oldu. Yasaları çıkarmak kolay ama uygulaması biraz sıkıntılı. Ülkemize özgü bir model çalışıyoruz. 16 yaş altını kapsayacak şekilde. Yalnızlık insanı yapay zekayla sohbet ve arkadaş olmaya kadar getirmiş durumda. Çocuklar sosyal medyada dezenformasyonla gerçeği ayırt edemiyor. Yetişkinlere göre dezenformasyona daha fazla maruz kalabiliyorlar. Sosyal medyanın negatif etkileri çocukları, depresyon, obezite, duruş bozukluğu, anksiyete gibi yüksek kaygılı profilli çocuklara doğru yönlendirebiliyor. Sosyal medya yapıcılarına yükümlülük yükleyeceğiz. META da bizimle görüştü bu konuda. Biz bu konuda biraz daha sıkıyız ve daha fazla denetim istiyoruz. Ailelerin de özellikle bu sürecin bir parçası olmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Modern çağın getirdiği dijitalleşme ve bireyselleşmenin aileyi zayıflattığını belirten Göktaş, özellikle gençlerde dijital bağımlılık, yalnızlık ve evlilikten kaçış eğiliminin arttığını söyledi. “Kalabalıklar içindeki yalnızlık Oxford sözlüğünün geçen yılki kelimesiydi. Bu, çağın en büyük sorunlarından biri” dedi.
Terörsüz Türkiye süreci
Terörsüz Türkiye sürecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonu doğrultusunda çok önemli bir adım olduğunu vurgulayan Göktaş, "19 Ağustos'ta şehit ve gazi derneklerimizle beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonunun misafiri olduk. Özellikle orada annelerin, ailelerin, şehit ailelerimizin ve gazilerimizin taleplerini dile getirme, hassasiyetlerini dile getirme imkanımız oldu. Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi bu süreci şehitlerimizin emanetleriyle ve gazilerimizle inşa edeceğiz. Biz bu süreçte elimizden geldiğince katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi.
MİLLET HABER AJANSI / ANKARA