(MHA) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya’da düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı’na katıldı.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen başsavcılar, komisyon başkanları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üyeleri, yargı mensupları ve Adalet Bakanlığı yöneticilerinin katıldığı toplantı, iki gün sürecek istişare oturumlarıyla yargı hizmetlerinin güçlendirilmesine ilişkin yeni yol haritasını belirlemeyi amaçlıyor.
Bakan Tunç, Antalya'daki Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) tesisindeki Yargı Teşkilatı Toplantısı'nın açılış konuşmasını yaptı. Bakan Tunç, “Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda Adaletin Yüzyılı kılmaktır” ifadelerini kullanarak, yargı sisteminin hem insan kaynağı hem de kurumsal altyapı yönüyle güçlendirildiğini vurguladı.
“Adalet, medeniyetimizin kalbidir”
Konuşmasına “Sizleri sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum” sözleriyle başlayan Bakan Tunç, Antalya’nın tarihî ve kültürel zenginliğine atıfta bulunarak, toplantının yargı teşkilatına yeni bir vizyon kazandıracağını belirtti.
Adaletin yalnızca hukukî bir kavram değil, aynı zamanda bir medeniyet meselesi olduğuna dikkat çeken Tunç, “Adalet insanın en kadim duası, toplumun kendisiyle kurduğu en derin muhasebedir. Bizim medeniyetimizde adalet, aklın terazisiyle vicdanın sesini birleştiren bir anlayıştır” dedi.
Batı’daki adalet felsefesinin bireyin hakkını korumaya odaklandığını, Türk-İslam medeniyetinde ise adaletin toplumun huzurunu teminat altına alan bir değer olarak görüldüğünü söyleyen Tunç, “Bizim adaletimiz sadece kanunda değil, yaşlı bir teyzenin duasında, bir çocuğun tebessümünde, bir mazlumun sessizliğinde de yankılanır” ifadelerini kullandı.
“Yargı Reformu Stratejisi ile 264 yeni faaliyet belirledik”
Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Ocak’ta kamuoyuna açıklanan 4. Yargı Reformu Stratejisi Belgesi hakkında bilgi vererek, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi için 5 temel hedef doğrultusunda 264 yeni faaliyetin planlandığını söyledi.
“Güven veren bir adalet sistemini inşa ediyoruz”
Bu hedeflerin “Kurumsal yapının güçlendirilmesi”, “İnsan kaynağının geliştirilmesi”, “Ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması”, “Hukuk ve idari yargı süreçlerinin hızlandırılması” ve “Adalete erişimin kolaylaştırılması” olduğunu belirten Tunç, “Planlı bir reform süreciyle güven veren bir adalet sistemini inşa ediyoruz” diye konuştu.
8., 9. ve 10. Yargı Paketleriyle birey haklarının genişletildiğini, kanun yollarının sadeleştirildiğini ve ceza adaletinin etkinleştirildiğini anlatan Tunç, “Şimdi 11. ve 12. Yargı Paketleri üzerinde çalışıyoruz. 11. Paket ile bilişim temelli suçlara ve dolandırıcılıklara karşı caydırıcı düzenlemeler getiriyoruz. 12. Paket ile de dijital dönüşüme uygun, hızlı ve güvenilir bir hukuk sistemini hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.
“391 adliye binası, 116 yeni proje”
Fizikî altyapı çalışmalarına da değinen Tunç, 2002’de yalnızca 78 müstakil adliye binası bulunduğunu, bugün bu sayının 391’e ulaştığını söyledi. 2025 yılı yatırım programında 58 adliye binası dahil olmak üzere 116 projenin yer aldığını belirten Tunç, 2026 yılı için 59 adliye, 2 adli tıp binası, 27 ceza infaz kurumu ve 3 eğitim merkezi yapımı için teklif sunduklarını ifade etti.
Adalet personelinin konut ihtiyacını da önemsediklerini vurgulayan Tunç, “2002’de 6 bin 285 olan kamu konutu sayısı bugün 15 bin 928’e çıktı. Sadece son iki buçuk yılda 5 bin 225 yeni lojman kazandırdık. Hedefimiz, adalet teşkilatının konut ihtiyacını tamamen karşılamak” şeklinde konuştu.
“İnsan kaynağında tarihi artış”
Adaletin merkezinde insan unsurunun bulunduğunu vurgulayan Tunç, 2002’de 9 bin 349 olan hâkim ve savcı sayısının 25 bin 457’ye yükseldiğini belirtti.
Yeni getirilen hâkim ve savcı yardımcılığı sistemiyle yargı mensuplarının üç yıllık yoğun bir eğitim sürecinden geçerek göreve başladıklarını hatırlatan Tunç, “Şu ana kadar 2 bin 72 hâkim-savcı yardımcımız göreve başladı. Aralık ayında yapılacak sınavla 1000 yeni yardımcı daha alacağız” ifadelerini kullandı.
Yargının etkinliği için mahkeme sayılarının da artırıldığını ifade eden Tunç, 2002’de 3 bin 699 olan mahkeme sayısının bugün 8 bin 920’ye çıktığını, ihtisas mahkemelerinin sayısının da yüzde 126 oranında artarak 2 bin 230’a ulaştığını açıkladı.
“Makul sürede yargılama adaletin şartıdır”
Yargılamaların hızlandırılması konusuna da değinen Tunç, “Geciken adalet, eksilen adalettir. Bizim hedefimiz gecikmeyen, süratli ve güven veren bir yargıdır” dedi.
Bu kapsamda kurulan Yargının Etkinliği Büroları sayesinde gecikmelerin tespit edilip hızlı çözümler üretildiğini söyleyen Tunç, “Her dosya zamanında sonuçlandığında, adalet milletin vicdanında da tecelli etmiş olur” ifadesini kullandı.
Tunç, 2024 yılında karara bağlanan dosya sayısının 13 milyon 896 bine ulaştığını, ortalama yargılama sürelerinde ise önemli düşüşler yaşandığını kaydetti.
“Uzlaştırma ve arabuluculukla 7 milyondan fazla anlaşma sağlandı”
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yargının yükünü azalttığını belirten Tunç, 2017’den bu yana yaklaşık 2 milyon dosyada uzlaşma, 2013’ten bu yana da 5 milyondan fazla arabuluculuk anlaşması sağlandığını açıkladı.
“Arabuluculuk, yılda 850 mahkemenin iş yüküne denk gelen bir tasarruf sağlamıştır.” diyen Tunç, bu yöntemlerin adaletin etkinliğine büyük katkı sunduğunu ifade etti.
“Yeni nesil suç yapılanmalarına karşı kararlıyız”
Son dönemde dijital mecralar üzerinden örgütlenen yeni suç yapılanmalarına dikkat çeken Tunç, “Uyuşturucu, şiddet ve yasa dışı kazanç kültürünü gençlerimize pazarlayan yapılara asla izin vermeyeceğiz. Türk yargısı, suçun ve suçlunun karşısında dimdik duracaktır” şeklinde konuştu.
Bilişim dolandırıcılıklarına karşı da kararlı olduklarını vurgulayan Tunç, “Vatandaşlarımızı hedef alan bu alçaklıkların üzerine hukukla, akılla ve caydırıcılıkla gideceğiz. Devlet, mazlumun yanında; suçlunun karşısındadır” diye konuştu.
“Yargıya saldırılar milletin vicdanına yöneliktir”
Yargı mensuplarını hedef alan söylemlere de değinen Tunç, “Bugün bazı çevrelerin yargı kararlarını bahane ederek yargı kurumlarını yıpratma girişimleri, vesayet özleminin dışa vurumudur” dedi.
Türk yargısının 15 Temmuz’da gösterdiği duruşun hukuk tarihine geçtiğini hatırlatan Tunç, “O gece hâkimlerimiz, savcılarımız adaletin bayrağını en yükseğe dikti. Yargı, hiçbir vesayete boyun eğmeyen, kendi iradesini hukukla şekillendiren bir güçtür” ifadelerini kullandı.
“Sosyal medyanın algı mahkemelerine teslim olmayacağız”
Dijital çağın getirdiği bilgi kirliliğine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirten Tunç, “Adaletin terazisi dedikoduyla değil, delille tartar. Sosyal medyada oluşturulan algı mahkemelerine asla teslim olmayacağız” dedi.
Cumhuriyet başsavcılarının ve medya iletişim bürolarının kamuoyunu doğru bilgilendirmesinin önemine değinen Tunç, “Bilgi boşluğu çoğu zaman adaletsizlik kadar tehlikelidir” ifadelerini kullandı.
“Adaletin yolu, yenilenmenin yoludur”
Konuşmasının sonunda teşkilat mensuplarına teşekkür eden Tunç, “Adaletin vakarını geleceğe taşımak, ortak akılla, samimiyetle ve azimle çalışmaktan geçiyor. Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapma hedefiyle yolumuza devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Toplantının, yargı teşkilatının tüm kademeleri arasında bilgi ve tecrübe paylaşımına olanak sağlayacağını belirten Tunç, alınacak kararların adalet hizmetlerinin kalitesini daha da yükselteceğini vurguladı.











