(MHA) Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında hem 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü hem de Türkiye’nin terörle mücadelesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, kadın cinayetlerinden İmralı görüşmesine, çözüm süreci tartışmalarından terörle mücadele politikalarına kadar geniş bir yelpazede mesajlar verdi.
Toplantıda özellikle PKK ile yürütülen temaslara ilişkin kamuoyuna yansıyan gelişmelere sert tepki gösteren Destici, sürecin Türkiye’nin birliğine ve güvenliğine zarar verme riskinin ciddi boyutta olduğunun altını çizdi.
“Kadına yönelik şiddet ülkemizin en derin yaralarından biridir”
Destici, kadınlara yönelik şiddetin Türkiye’nin en öncelikli sorunlarından biri olduğunu vurgularken, terörle mücadelede ise “dün ne söylediysek bugün de aynı yerde duruyoruz” dedi. Kadına yönelik şiddete değinen Destici, Türkiye’de her gün yeni bir kadın cinayeti veya şiddet vakasının yaşandığını belirterek bunun yalnızca bir güvenlik sorunu değil aynı zamanda toplumsal bir çöküş belirtisi olduğuna dikkat çekti.
Destici, devlet kurumlarının bu konuda daha hızlı, etkili ve köklü adımlar atması gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü;
“Kadınlarımızı hedef alan şiddet milletçe yaşadığımız en önemli problemlerden biridir. Bu meseleyle yüzleşmek ve el birliğiyle çözüm aramak zorundayız. Eğitimden güvenliğe, adalet mekanizmalarına kadar devletin tüm kurumlarının daha güçlü, kararlı ve kapsayıcı politikalar üretmesi şarttır.”
“Ceza mevzuatında kapsamlı bir reform gerekiyor”
Destici, mevcut yasaların şiddeti önlemede yeterince caydırıcı olamadığını söyleyerek ceza mevzuatında kapsamlı bir reform gerektiğini dile getirdi. Ayrımcılığın kadınların sadece güvenlik alanında değil, iş hayatında, kamuda, siyasette ve sosyal yaşamda da derin yaralar açtığını belirten Destici, kadınların güçlendirilmesinin toplumun gelişmişlik düzeyiyle doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.
Destici, “Bir toplumun inancı, ahlakı, huzuru ve gelişmişlik düzeyi kadınlara verdiği değerle ölçülür. Kadınlarımızın şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadelesinde her zaman yanlarında olacağız” diye konuştu.
“Terörle müzakere olmaz; devlet, terör örgütüyle denk taraf değildir”
Basın toplantısının gündeminin büyük bölümünü Türkiye’nin terörle mücadelesi oluşturdu. PKK’nın 40 yılı aşkın süredir ülkeye ağır bedeller ödettiğini belirten Destici, terörün Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi gelişimini de derinden yaraladığını ifade etti. Destici, terör örgütleriyle masaya oturulması yönündeki tartışmalara ilişkin net bir tavır ortaya koyarak sözlerine şöyle devam etti;
“Terör başladığı ilk günden bugüne duruşumuzda hiçbir farklılık yok. Terörle müzakere edilmez; terörle mücadele edilir. Devlet, PKK gibi bir terör örgütüyle aynı masada gösterilemez.”
“PKK Kürtlerin temsilcisi değildir”
PKK’nın Kürt vatandaşların temsilcisi olarak gösterilmesini kesin bir dille reddeden Destici, bu yaklaşımın Türkiye’de toplumsal birlik ve kardeşlik duygusunu zedelediğini söyleyerek, “PKK Kürtlerin temsilcisi kabul edilemez. Devletle terör örgütünü ‘denk taraflar’ gibi göstermeye çalışmak bu millete yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir” ifadelerini kullandı.
Sosyal medya tartışmalarına yanıt: Bizim muhatabımız milletimizdir
Son dönemde bazı çevrelerce yapılan eleştirilere ve suçlamalara da değinen Destici, polemiklere girmeyeceklerini, ancak millet, şehit aileleri ve gaziler karşısında sorumluluk taşıdıklarını vurguladı. Destici, “Sosyal medyada çemkiren her lüzumsuza cevap vermek zorunda değiliz. Bizim muhatabımız devletine, milletine bağlı vatandaşlarımızdır” değerlendirmesinde bulundu.
İmralı görüşmesi: ‘Endişelerimiz maalesef doğrulanıyor’
TBMM’deki bir komisyonu temsilen üç milletvekilinin geçtiğimiz günlerde İmralı’da terör örgütü lideriyle yaptığı görüşmeye de değinen Destici, bu temasın hem zamanlaması hem gerekçesi bakımından kamuoyunda haklı endişelere yol açtığını belirtti.
Görüşmeye dair açıklamaların, özellikle PKK’nın Suriye kolu YPG ile ilgili “silah bırakma” ve “merkezi yönetime katılma” gibi konulara odaklanmış olmasının dikkat çekici olduğunu söyleyen Destici şu ifadeleri kullandı;
“PKK’nın siyasi uzantılarının son açıklamaları, bu sürecin örgüte meşruiyet kazandırma amacı taşıdığına işaret ediyor. Açıkça söylüyoruz: Bu süreç Türkiye’nin birliğine zarar verir.”
Destici, kamuoyu araştırmalarının da terör örgütüyle pazarlığa toplumun açık bir şekilde karşı çıktığını gösterdiğini hatırlatarak, “Elimizdeki veriler, milletimizin yüzde 70–80’inin ‘terör örgütüyle müzakere olmaz’ dediğini ortaya koyuyor. İmralı’ya ziyaret fikrine destek ise yüzde10’un altında. Milletimizin durduğu yer burasıdır; biz de o yerde duruyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bitme noktasına gelmiş terör örgütüne masa kurulamaz”
Destici, terör örgütünün özellikle son yıllarda güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sayesinde ciddi bir daralma yaşadığını, bu dönemde yapılacak her müzakere girişiminin örgüte güç kazandıracağını söyledi. Destici, “İHA ve SİHA’ların baskısıyla başını ininden çıkaramaz hale gelmiş bir terör örgütüne masa kurmak ona can suyu olur. Bu süreçler PKK’nın dış müdahalelere daha da açık hale gelmesine yol açıyor” diye konuştu.
“Barış, kapalı kapılar ardında değil; hukuk ve şeffaflıkla sağlanır”
2009 ve 2013–2015 yıllarındaki çözüm süreçlerine de atıfta bulunan Destici, geçmiş tecrübelerin “gizli müzakerelerin Türkiye’ye fayda değil zarar getirdiğini” gösterdiğini söyleyerek, “Sahada kalıcı barış, gizli anlaşmalarla değil; hukukla, devlet ciddiyetiyle ve millet iradesiyle sağlanır. Terörün meşrulaştırıldığı her süreç devlete güvensizlik ve yeni tehditler olarak geri döner” şeklinde konuştu.
“Muhsin Başkan’ın çizgisinden hiç sapmadık”
Destici, konuşmasının sonunda merhum Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisinden ayrılmadıklarını, bugün de aynı ilkeler doğrultusunda hareket ettiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı;
“Biz Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşlarıyız, kardeşleriyiz. Bizi devletimizin, milletimizin, inançlarımızın aleyhinde hiç kimse yönlendiremez. Büyük Birlik Partisi olarak milletimizin durduğu yerde duruyoruz.”
Millet Haber Ajansı/ Ankara
