Özel, “Bu ülkede yıllarca iktidarda kalmış biri olarak anılmak varken, ileride ders kitaplarına ‘darbeci’ olarak geçeceksin. Değer mi?” sözleriyle Erdoğan’a çağrıda bulundu. Gündeme oturan bu çıkış, CHP'nin son dönemde karşılaştığı siyasi ve hukuki baskılara karşı bir dönüm noktası olarak yorumlandı.
“19 Mart darbesi: Yargı eliyle CHP’ye müdahale”
Konuşmasının başında, 19 Mart 2025’te yaşanan gelişmeleri “modern bir sivil darbe” olarak niteleyen Özel, bu tarihin Türkiye’de demokrasinin ve çok partili siyasal yaşamın ağır yara aldığı bir gün olduğunu savunarak sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu darbe, geçmişte siyasi kararları tartışmalı bir şekilde imza atmış, bunun karşılığında ödüllendirilerek Adalet Bakan Yardımcısı yapılmış bir figürün İstanbul’a başsavcı olarak atanmasıyla başladı. Anayasa’da bakan yardımcılığı kurumu yazılmadığı için, bu boşluk bir fırsat bilinerek Anayasa’nın ruhuna ve lafzına aykırı şekilde bir yargı darbesi planlandı. Bu atamanın amacı açıktı: CHP’yi durdurmak, iktidar yürüyüşümüzü kesmek, adayımızı etkisiz hale getirmekti.”
Özel, bu sürecin amacının yalnızca partisine değil, doğrudan halkın iradesine, muhalefete ve demokrasiye darbe vurmak olduğunu belirtti. 19 Mart’tan bu yana geçen 173 gün boyunca “Türkiye’nin geleceğine yapılan darbenin devam ettiğini” söyledi.
“Siyasete yargı marifetiyle müdahale ediliyor”
Özel, partili yöneticiler ve adaylar hakkında açılan davaların halk tarafından da siyasi olduğu yönünde algılandığını şu sözlerle dile getirdi:
“Anketler ortada. Halen her dört kişiden üçü bu davaların siyasete müdahale olduğunu düşünüyor. Erdoğan’ın yargı eliyle kurduğu senaryolara inananların oranı yüzde 22’leri, 23’leri geçmiyor. Millet her şeyin farkında. İşte bu yüzden saldırıyorlar, çünkü kaybediyorlar.”
Özel, “Yaşanan süreç, yalnızca CHP’ye değil, Türkiye’nin demokrasiye olan inancına, hukuk devletine ve toplumsal adalete açık bir saldırı niteliği taşıyor” dedi.
“Erdoğan’a sesleniyorum: Değer mi?”
Özel, Erdoğan’a doğrudan seslenerek, iktidar hırsıyla ülkeyi kaosa ve fakirliğe sürüklediğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti;
“Kendi çıkarın için milleti ateşe atıyorsun, değer mi? Türkiye’yi geriye götürüyorsun, milleti fakirleştiriyorsun, değer mi? Bu ülkede yıllarca iktidarda kalmış biri olarak anılmak varken, ileride ders kitaplarına 'darbeci' olarak geçeceksin, değer mi? Cumhurbaşkanlığı unvanı üzerindeyken, bu unvanla siyaseti tamamlamak varken, 'cunta başkanı' olmaya değer mi?”
“Baba evimizi polisle kuşattılar”
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik polis baskısı ve kayyım iddiaları da Özel’in hedefindeydi. Özel, parti binasına yapılan müdahalenin yalnızca siyasal değil, tarihsel ve sembolik olarak da kabul edilemez olduğunu söyledi. Özel, “O baba evi ki, tapusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e aittir. Şu anda o evi polisle kuşatanlara, çevik kuvveti kapısına dikenlere yazıklar olsun. CHP’yi savunmak, Cumhuriyet’i savunmaktır. CHP’ye saldırmak, Cumhuriyet’e saldırmaktır” ifadelerini kullandı.
“Ahlaki ve psikolojik üstünlük bizdedir”
Özel, partililerine ve tüm demokrasi güçlerine seslenerek, mücadelenin daha da büyüyerek süreceğini vurgulayarak, “Enerjimizi bitiremeyeceksiniz. Çelikten irademizi bükemeyeceksiniz. Yürekli insanlarımızı korkutamayacaksınız. Ve yenileceksiniz. Haklılığımıza, cesaretimize, kararlılığımıza, güler yüzümüze yenileceksiniz. Anaların gözyaşlarına, çocukların kahkahalarına yenileceksiniz” değerlendirmesinde bulundu.
Özel, CHP’nin ahlaki üstünlüğe sahip olduğunu, halkın desteğini kaybetmediğini belirterek, çoğunluğun enerjisinin partilerinde olduğunu vurguladı.
“Bu son uyarımdır: Hatadan dönün”
Özel, özellikle İstanbul İl Başkanlığı’na yönelik gelişmelerle ilgili iktidara açık bir uyarıda bulunarak sözlerini şöyle tamamladı;
“Tarihi bir yanılgı içindesiniz. Mahcup olacaksınız. Bu hatadan dönün. Bu, son uyarımdır!”
Millet Haber Ajansı/ Ankara