Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. Erdoğan, toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, İsrail'in İran ve Filistin olmak üzere bölgeye ülkelerine yaptığı saldırıların sadece bu ülkeleri ilgilendirmediğini söyledi. Erdoğan, "Hele Türkiye mevzubahis olduğunda kıtaları aşan bir etki gücünden söz etmek mümkündür" dedi.
İktidarlarının 23 yıl boyunca Türkiye'nin rüşdünü ispatlaması için çalıştığını söyleyen Erdoğan, bu uğurda önlerine 'içeride' akademide, bürokraside, siyasette engeller çıkarıldığını iddia etti. Erdoğan, "Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek bazı fedakarlıklar yapacağız ki, hedeflerimize ulaşabilelim. Böyle bir vizyonu olmayan sadece karanlık ilişkilerin mahsulü şişirmelerle, ülkenin başına tebelleş edilemeye çalışılan zihniyete ve siyasetçi tiplerine karşı yürütülen mücadelenin de bu perspektifle okunmasında fayda görüyorum. Türkiye safralarından kurtuldukça her alanda geleceğine umutla bakmaktadır" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“KAAN uçağımızda çok önemli bir sözleşmeye imza attık"
"Kurbanlarını keserek yaptıkları hayır ve hasenatla bayramın bereketini aileleri komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, 81 vilayetimizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın en ücra köşelerine kadar milletimizin yardım elini uzatarak bu mübarek günleri eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere Filistin topraklarında İsrail’in alçakça saldırıları altında türlü imkansızlıklar içinde Kurban Bayramı’nı idrak etmeye çalışan Filistinli kardeşlerimize de muhabbetlerimi iletiyorum.
Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı tren projesinde Delice-Çorum temelini 2 gün önce attık. Çorum-Ankara arası 1 saat 15 dakikaya inecek. İstanbul ve Çanakkale arasındaki yük trafiğini hafifletecek, Türkiye'yi küresel ticeretin merkezi haline getireceğiz.
Mahalli idareler seçimlerinde, muhalefetin çeşitli spekülasyonlarına maruz kalan hattımızın şehirlerimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum. Savunma Sanayisindeki atılımlarımızın emeğin de karşılığını yavaş yavaş görüyoruz. Birilerinin kalorifer peteğine benziyor dediği KAAN uçağımızda çok önemli bir sözleşmeye imza attık. İlk etapta 48 adet KAAN'ın Endonezya'ya satışına yönelik mutabakata varıldı."
"İsrail’in haydutluğa varan saldırganlığı tüm bölgemiz için tehdit"
"Bölgemizde bir süredir çok ciddi gerilimler, savaşlar yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı sürüyor. Pakistan-Hindistan çatışması potansiyel tehlike vasfını koruyor. İsrail'in Gazze'de sergilediği soykırım ile Lübnan ve Suriye'de gerçekleştirdiği eylemler hepimizin yüreğini kanatıyor. Aynı İsrail şimdi de komşumuz İran'a saldırıyor. İran'ın nükleer tesislerini hedef alma bahanesiyle saldırmasının aslında sinsi amaçlar taşıdığı anlaşılıyor.
Biz en başından beri, İran'ın nükleer programıyla ilgili tartışmaların müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk. Bugün de aynı noktadayız. Cuma gününden beri gerek şahsen biz, gerek Dışişleri Bakanımız yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Bu görüşmelerde İsrail’in artık haydutluğa varan saldırganlığının tüm bölgemiz için oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Sorunun çözümünün diplomasi ve diyalogla mümkün olduğunu ifade ettik. Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu tüm muhataplarımıza açık açık aktardık.
Masada çözülebilecek meseleleri silahla, yıkımla, kanla, kaosla sivil-asker ayrımı yapmadan önüne gelen her şeyi bombalamayla halletmeye çalışmanın ileride nelere yol açacağını kimse tahmin edemez. Bu tür şımarıklıkların beklenmedik sonuçlarını ortaya koyan örneklerle doludur. İran’a saldıran Gazze’yi yerle bir eden bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail, aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız o vakit iş işten çoktan geçmiş olacak. Unutulmamalıdır ki bu kadim coğrafyada hiçbir ülke kendi sınırlarından ve yönetiminden ibaret değildir."
"İran halkına saldırmak sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka değildir"
"Bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir. Filistin halkına ve topraklarına saldırmak sadece oradaki birkaç milyon insanla sınırlı bir hadise, yine İran topraklarına ve halkına saldırmak da sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka değildir. Hele Türkiye mevzubahis olduğunda kıtaları aşan bir etki gücünden söz etmek mümkündür. İsrail yaptığı her zulümler döktüğü her kan işlediği her insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir.
Biz Türkiye ve Türk milleti olarak medeniyet mirasımızın bize vaaz ettiği ahlak vicdan adalet hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde önce kendi vatandaşımızı onunla birlikte dost ve kardeş toplumları en nihayetinde de tüm insanlığı kucaklamak için samimi bir gayret içerisindeyiz. İnşallah bundan sonra da sadece kendi içimizde birliği beraberliği kardeşliği yüceltmekle kalmayacak aynı iklimin bölgemizde de hakim olmasını sağlayacak girişimlerimize devam edeceğiz.
Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa, toprağın altında şereflice yatmayı iyi biliriz. Bu irademizi mücadelelerle dolu tarihimizde defalarca ortaya koyduk. Bu duruma düşmemek kimilerinin yaptığı gibi öyle lafla edebiyatla mangalda kül bırakmayan afaki söylemlerle olmuyor. Bunun için çalışacaksınız, geliştireceksiniz, üreteceksiniz, ter dökeceksiniz rüştünüzü tüm dünyaya ispat edeceksiniz."
"Türkiye safralarından kurtuldukça her alanda geleceğine umutla bakmaktadır"
"23 yılda bu noktaya ulaşmak öyle kolay olmadı. Dışarıdan gelen engellemeleri zaten normal karşılıyoruz ama içeride birilerinin yapılan her işi kötüleyerek bürokraside, akademide, medyada olmadık engeller çıkartarak sabote etmeye kalkışmalarını asla unutmadık, unutmayacağız. Her ne yaptıysak, bizden gözüküp oklarını bize fırlatan bu emperyalist uşaklarına rağmen yaptık. Geldiğimiz noktada bilhassa insansız hava araçları konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdik. Zırhlı kara araçları konusunda adeta küresel bir markaya dönüştük.
En zoru artık geride kalmıştır. Bir ürünü tasarımı yazılımı donanımı ve diğer unsurlarıyla üretim aşamasına getirmenin ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. İnşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı bir savunma kapasitesine erişmiş olacağız. Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek bazı fedakarlıklar yapacağız ki, hedeflerimize ulaşabilelim. Böyle bir vizyonu olmayan sadece karanlık ilişkilerin mahsulü şişirmelerle, ülkenin başına tebelleş edilemeye çalışılan zihniyete ve siyasetçi tiplerine karşı yürütülen mücadelenin de bu perspektifle okunmasında fayda görüyorum. Türkiye safralarından kurtuldukça her alanda geleceğine umutla bakmaktadır."
"Türkiye’nin en büyük ihtiyacı birlik ve kardeşlik siyasetidir"
"Şundan kimsenin şüphesi olmasın iktidarımız ve ittifakımız bölgemizin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye’nin istiklal ve istikbalinin temelidir ve teminatıdır. Türkiye yüzyılının inşasına kimse engel olamayacaktır. 86 milyonun emaneti emin ellerde güvendedir. İktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesine bile eyvallah diyenler, tarih önünde de mahşeri vicdanda da bunun hesabını veremezler. Ülkemizin sokak ve gerilim siyasetiyle içi boş hamasi söylemlerle zaafa uğratılması kimsenin hayrına değildir.
Muhalefetin tribünlere oynama uğruna Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcında yaptıkları yanlışa tekrar düşmemelerine arzu ediyoruz.
Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil daha fazla büyümeden bir an önce yangını söndürmenin derdindeyiz. Gelişmeleri günlük siyasete polemik malzemesi yapmanın bölgesel istikrarın tesisi ve ülke güvenliği için verilen mücadelede ortadayken haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bugün de Türkiye’nin en büyük ihtiyacı birlik ve kardeşlik siyasetidir. Durmadan duraksamadan çalışmaya ülkemizi milletimizi kalkındıracak hizmetlere imza atmaya devam edeceğiz."