Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı programında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Gerek dünkü çalıştayın gerekse bugünkü programın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Türkiye buluşmalarıyla başlattığımız toplumun farklı kesimleriyle istişare sürecini genişleterek devam ettiriyoruz. 24 yıldır milletin rotasından hiç çıkmayan bir siyasi parti olarak ekonomi işleri başkanlığını çok değerli buluyorum.
Bizim prensibimiz 24 yıldır hiç değişmedi. Milletle inatlaşma olmaz. Milletin rızası hilafına iş yapılmaz. Bugüne kadar ne yaptıysak hep bu hassasiyetle yaptık. Yukardan aşağıya dikte eden değil her kademede istişare eden bir yaklaşımla hareket ettik. Biz aynı zamanda hem düşünen hem proje üreten hem de uygulayan yani sözlerini lafta ve rafta bırakmayan bir kadroyuz. Tam da bize yakışan bir şekilde sadece Türkiye'yi düşünüyor, geleceğini inşa ediyoruz.
Dün ve bugünkü toplantılar neden daha çok çalışmamız gerektiğini sizlere bir kez daha hatırlatmıştır. İllerinize döndüğünüzde bu yükün bilinciyle her birinizin daha çok gayret göstereceğine inanıyorum.
Küresel ekonomi, koronavirüs salgınıyla yaşadığı şokun etkilerini halen atlatamadı. Ticaret zincirinin kırılan halkaları hala onarılamadı. Batılı ülkeler dahil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyemeyiz. Enflasyonla mücadelede belli bir aşama kaydeden ülkeler dahi tedbiri elden bırakmıyor. Bir de buna bizim coğrafyamızda yaşanan sıcak çatışmaları eklemek gerekiyor. Rusya- Ukrayna savaşının finansta yol açtığı gerginliği hepimiz iyi biliyoruz. ABD'deki tarife gerilimi de bir baskı oluşturuyor. Hem çatışmalardan uzak kalmaya hem 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya hem de belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz.
Gazze'deki soykırımı durdurma noktasında önemli bir adım attık. Liderler olarak güçlü bir irade ortaya koyduk. Trump, Sisi, Şeyh Emin ile imzaladığımız dörtlü deklarasyonun barışa giden yolda önemli bir aşama olduğunu düşünüyorum.
Buruk da olsa bugün Gazze'de çocukların yüzü gülüyor. Yardım görevlileri şükür secdesi yapıyor. Anneler çocuklarını bomba yağar korkusu olmadan sokağa gönderebiliyor. Geride 68 bin şehit 170 binden fazla yaralı yıkılmış şehirler, öksüz ve yetim çocuklar bırakan soykırımın tahribatını ortadan kaldırmak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak. Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması muhtemelen yıllar alacak. İnşa ve ihya süresi var. Türkiye'nin üzerine burada önemli bir görev düşüyor. Başta ABD olmak üzere Körfez ülkeleri görüşecek ve ne gibi adımlar atılacağını kararlaştıracak.
Gazze'ye yeniden ayağa kaldırmak ve Gazzeli kardeşlerimize can suyu olmamız gerekiyor. Filistinli kardeşlerimizin istikbali için bu süreci dirayetle yönetmeye gayret edeceğiz. Arzumuz dün atılan adımın adil bir barışla taçlanmasıdır. Bunun yolu da başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve toprak bütünlüğü olan bir Filistin devletinin kurulmasıdır.
2023 seçimleri sonrasında uyguladığımız ekonomi programının etkilerini görmeye başladık. Birçok alanda kayda değer sonuçlar aldık. Önümüzde kat etmemiz gereken daha çok mesele var. Hedefimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmektir. Kontrolümüz dışındaki engellere rağmen hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız. Bugüne kadar kamu olarak cari fiyatlarla yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık. Geçen ay Malatya'da 304 bininci konutun anahtarını teslim ettik. Yıl sonunda 453 bin teslimle bölgeyi ayağa kaldırmış olacağız. Mali disiplinden ödün vermiyoruz. Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak. Vatandaş gelsin kendisi kiraya versin ve yüksek kiralarla orada vatandaşı sömürsün bunlara fırsat vermeyip devlet bu sosyal konutları kendisi kiraya verip ucuz kiralama sürecini biz başlatacağız. 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Gazilerimize, emeklilerimize, 3 çocuğu olan ailelere ve engellilere özel kontenjanlar oluşturacağız. Sosyal konutların bir kısmını vatandaşlarımıza uygun fiyatlarla kiralayıp, dar gelirli ailelere rahat bir nefes aldıracağız. Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmaya da imkan sağlayacaktır.
Hükümetimizin üretimi, yatırımı, ithalat ve ihracatı merkeze alan büyüme politikasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürmektedir. Yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. Milli gelirimiz 1,5 trilyon dolara yaklaştı.
Üretimde daralan tarım sektörü hariç her alanda büyüme oldu. İşsizlik oranımız 28 aydır tek haneli seviyelerde. Bu süreçte reel sektörümüzün talep ve beklentilerine de kulaklarımızı tıkamıyoruz. Yaşan her türlü sıkıntının farkındayız. Ekonomik istikrar programımıza halel getirmeden bunları karşılamaya önem veriyoruz. Asli görevimiz sorunlara çözüm bulmaktır.
Türk ekonomisine çelme takmaya ant içmiş bir muhalefet de var. Yargıdan kurtulmak için boykot diye bir şey uydurdular, kendilerine destek vermeyenlerin hepsini bu boykot torbasına doldurdular. Ne yaptılarsa muvaffak olamadılar. Milletimiz bunların önünü arkasını düşünmeden yaptıkları ekonomiyi durdurma çağrılarına prim vermedi. Boykottan amaçları milli markaları tehdit edip haraca bağlamakmış. Suç örgütleriyle haşır neşir ola ola iyice onlara benzemeye başladılar. Önüne geleni tehdit eden bir siyasi parti olur mu? Sayın Özel'in yönetiminde CHP giderek siyasi parti özelliğini kaybediyor. Kaptanın ise ne gemi ne yolcular umurunda. Boş işlerle günü kurtarma derdinde. Biz rakibimizin kalite ve kalibremize uygun olmasını isteriz. Temennimiz CHP'nin bu kimlik bunalımını bir an evvel aşmasıdır. Yurt dışına gidince yabancılara kendi ülkelerini şikayet etme alışkanlıklarını bir türlü bırakamadılar. Kendi ağızlarından çıkan sözü bile tutmadılar. CHP Genel Başkanının son ziyareti bir fecaat oldu. Bu ülkenin halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanını yuhalatmanın adı siyaset değildir, muhalefet hiç değildir. Ana muhalefet partisi ve liderine yakışan buna karşı siper olmaktır. İç siyaset ayrı dış politika ayrıdır. Biz yurt içi yurt dışı farketmeksizin bulunduğumuz her yerde milletimizi şanla şerefle temsil etmenin mücadelesini vereceğiz.”