''Geçmişin değeri kalaycılık mesleği, yok olmamalı''

Aydın’ın Efeler ilçesi Hasan Efendi Mahallesinde kalaycılık yapan 56 yaşındaki Murat Uçar, mesleğini anlatırken yukarıdaki cümleyle ifade etti.

 

Murat Uçar baba mesleği kalaycılığa daha 9-10 yaşlarında iken başladığını ve mesleğin püf noktalarını öğrendikçe daha çok ilgisini çektiğini şöyle belirtti; ‘’Aradan geçen zaman içerisinde baba mesleğimi öylesine özümsedim ki sanki benim bir parçam oldu. Evliyim ve iki çocuğum var mesleğimi yerine getirerek kazandığım parayla evime bakabiliyorum.’’

 

Murat Uçar 46 yıl önce mesleğe başladığı bu mekânda, yılların nasıl geçtiğinin pek farkında olmadığını vurgulayarak; ‘’Burası benim mabedim, burada başladım, burada ölmek isterim’’ diyerek kalaycılık mesleğine olan tutkusunu dile getiriyor.

 

Kalaycılık mesleğinin inceliği konusunda sorduğumuz soruya da şöyle cevap verdi:

 

‘’Kalaycılık, bakır mutfak gereçlerini belirli zaman aralıklarında kalaylama işidir. Bakır gereçler kalaylandığında yemeklerinizi gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Sağlık açısından çok önemli, vücudumuzun kalaya her zaman ihtiyacı var. Mesleğimin en zor kısmı, bu işi yapacak bir çırak bulamamam, keşke bu mesleği öğrenip devam ettirebilecek insanlar olsa. Yıkama, doğrultma, parlatma, kalaylama her şeyi ben tek başıma yapıyorum. Mesleği yapan insanlar var fakat kalay kullanmıyorlar, kurşun kullanıyorlar, mesleği hakkıyla yapmıyorlar. Kalayın kilosu şu an 900 lira, kurşunun kilosu ise 50 lira. Hem de bu şekilde insanların sağlığıyla oynamış oluyorlar. Ortalama bir tabak kalaylama şu an 20 liradan başlıyor fakat kabın ebatlarına göre fiyatlar değişiyor. Bakır hiçbir zaman ölmez ama çocukluğumda, babamla çalışırken Kurban Bayramı’na bir, bir buçuk ay kala iş yoğunluğundan başımızı kaşıyamazdık. Ramazan bayramlarında insanlar tatlılarını bakır tepsilerde yapar, yaptırırdı. Fakat şu an bakır fiyatlarından dolayı bakıra talepte düştü, ücreti insanlara ağır geliyor. Bu maliyetler biz kalaycılara da ağır geliyor. Hem maliyetinin fazla olması hem de çırak bulamamam en büyük üzüntüm. Tütün ürünü kullanmadığım için mesleğim sağlığımı zorlamıyor ama yine de kullandığımız ürünler kanserojen olduğu için her zaman bir risk var. Fakat mesleğimi çok seviyorum, öleceksem bir gün burada ölmek isterim.’’ (Millet Haber Ajansı)