MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda Türkiye’nin hukuk geleneğine ve ceza muhakemesi sistemine dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türk hukuk sisteminin köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurguladı. Ceza muhakemesi usulüne ilişkin ilk metinlerin 1870 yılında yayımlanan Adliyenin Daimi Nizamnamesi’nin üçüncü faslında görüldüğünü hatırlattı. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise Alman Ceza Muhakemesi Kanunu’nun bazı değişikliklerle benimsendiğini belirten Yıldız, bu kanunun 1926 yılında yürürlüğe girdiğini ifade etti.
Adil yargılama ve insan özgürlükleri vurgusu
Yıldız, 19. yüzyıldaki büyük kodifikasyon hareketinin ürünü olan bu düzenlemenin, hak ve özgürlüklerin korunması için elverişli bir zemin sunduğunu söyledi. Ceza muhakemesi sürecinde hürriyeti kısıtlayıcı tedbirlere yalnızca çok zorunlu hallerde başvurulması gerektiğine işaret eden Yıldız, bu tedbirlerin “kesin ihtiyaç” ölçüsünde ve “son çare” olarak uygulanmasının esas olduğunu vurguladı.
Yıldız, özgürlükleri kısıtlayan kararların gerekçelendirilmesi gerektiğini, “formül gerekçeler”le bu tür kararların alınamayacağını dile getirdi. “Gecikmesinde sakınca bulunan hâl” kriteri oluşmadan kişilerin özgürlüklerinin kısıtlanamayacağını belirtti.
Yargı bağımsızlığına ve hukuk devletine vurgu
Feti Yıldız’ın mesajı, yargının bağımsızlığı, adaletin üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine yapılan güçlü vurgularla dikkat çekti. Yıldız, mesajında, “Bizler, adaletli ve merhametli bir medeniyetin mensuplarıyız” ifadeleriyle hukukun temel değerlerine bağlılığın altını çizdi.
