Öz İplik İş Sendikası, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla bu yıl 10’uncusunu düzenlediği geleneksel basın programında medya mensuplarını ağırladı. Sendika Genel Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, tekstil ve hazır giyim sektörünün mevcut durumu, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller ve sektörel geleceğe dair kritik başlıklar ele alındı.
Programa, Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi AY’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan ve Engin Doğan, Genel Sekreter Turgay Ulutürk, Medya-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dilek Atçeken ve Basın Yayın Daire Başkanı Didem Demir katıldı.
Rafi Ay: Medya emekçileri mücadelemizin paydaşıdır
Genel Başkan Rafi AY, programda yaptığı konuşmada basın mensuplarına teşekkür ederek, medya çalışanlarının emek mücadelesindeki yerini şu sözlerle vurguladı;
“Medya emekçileri, toplumsal mücadelenin önemli bir paydaşıdır. Zorlaşan ekonomik koşullar medya sektörünü de etkiliyor. Bu süreçte basın emekçileriyle dayanışmamız büyük önem taşıyor.”
“Sektör alarm veriyor”
Hazır giyim ve tekstil sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal sorunlara dikkat çeken AY, 2022’den bu yana ihracatın düştüğünü, ithalatın ise hızla arttığını belirtti. AY’ın paylaştığı verilere göre:
2022–2024 arası hazır giyim ihracatı yüzde10 azalırken, ithalat yüzde 55,42 arttı. 2025 yılı Ocak–Mayıs döneminde, ithalat yüzde 23,37 artarken, ihracat yüzde 6,24 geriledi. Bu dönemde 458 milyon dolar ihracat geliri kaybı, 318 milyon dolar fazla ithalat harcaması yapıldı. Cari açığa 5 ayda 776 milyon dolarlık olumsuz etki yansıdı.
“Ucuz iş gücü ile rekabetin sonu yok”
Ucuz iş gücü politikalarının sektörü sürdürülemez bir noktaya sürüklediğini söyleyen AY, işverenleri ve karar alıcıları şu sözlerle uyardı:
“Emeği sömürerek rekabet sürdürülemez. Markalaşmalı, kaliteye ve teknolojiye yatırım yapılmalı. İşverenleri, bürokratları, bilim insanlarını sorumluluğa davet ediyorum. Eğer gerçekten aynı gemideysek, işçi güvertesine inin.”
300 binden fazla kişi işini kaybetti
Rafi AY, sektörde yaşanan istihdam kaybının dramatik boyutlara ulaştığını belirterek, “2022'de 1 milyon 305 bin olan istihdam, 2025 Nisan itibariyle 990 bine geriledi. Bu süreçte 7 bin 805 işyeri kapandı, 315 bin kişi işsiz kaldı. İfadelerini kullandı.
Sendikalaşma oranı yüzde 10’da kaldı
AY, örgütlenmenin önündeki yasal ve fiili engellere dikkat çekerek, işverenlerin yetki süreçlerini mahkemeye taşıyarak sendikal faaliyetleri engellediğini belirtti. Ay, “Sendikalı olmak isteyen işçilerin önü hukuki süreçlerle kesiliyor. Dava süreçleri 4-5 yıl sürüyor. Bu sürede işçiler umudunu kaybediyor, işyerleri kapanıyor” şeklinde konuştu.
Küresel Riskler: Hindistan, menşe hileleri ve tarife savaşları
Küresel ticaret dengelerinin Türkiye aleyhine geliştiğini belirten AY, Hindistan ile AB arasında planlanan Serbest Ticaret Anlaşması’na ve Uzak Doğu’dan gelen menşe saptırma operasyonlarına dikkat çekti. Ay sözlerini şöyle sürdürdü;
“Hindistan, Avrupa’nın ucuz üretim üssü olmaya aday. Bu ihmalin bedelini işçiler ödeyemez. Ayrıca, bazı ürünlerin menşeileri değiştirilerek Türkiye’ye sokulması, sektöre haksız rekabet olarak yansıyor.”
Kadın emeğine vurgu
AY, sektörün kadın istihdamındaki önemine de değinerek, tekstil ve hazır giyim sektöründe çalışan kadın oranının yüzde 35–40 seviyesinde olduğunu söyleyerek, “Kadın emeğini görmezden gelen hiçbir ekonomik plan, sürdürülebilir olamaz” diye konuştu.
“Bu kriz sadece ekonomik değil, sosyal bir yıkım”
AY, sektörün yaşadığı sorunların sadece ekonomik değil, aynı zamanda ciddi bir sosyal kriz anlamına geldiğini ifade ederek konuşmasını şu sözlerle tamamladı;
“Fabrikalar kapanıyor, maaşlar gecikiyor, işçilerin yaşadığı baskı her geçen gün artıyor. Bu tabloyu izleyemeyiz. Sessiz kalamayız. Bu ülkenin çarkları işçinin alın teriyle dönüyor.”