(MHA) Öz Orman-İş Sendikası, Ankara’da düzenlenen 5. Basın Buluşması’nda medya muhabirlerini ağırladı. Toplantı, hem sendika yönetimi hem de Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen gazetecilerin katılımıyla önceki buluşmalara göre daha geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, son yıllarda artan orman yangınlarına, işçi yetersizliğine ve tasarruf tedbirlerinin ormanlardaki etkilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genel Başkan Aslan, “Biz sahadayız, ormanların içindeyiz. Uyarılarımız masa başında değil, yaşanan gerçeklerden doğuyor” diyerek orman teşkilatının acil ihtiyaçlarını bir kez daha kamuoyuyla paylaştı.

2025, uyarıların dikkate alınmadığı ‘felaket yılı’ oldu
Konuşmasına son iki yılda yaşanan gelişmeleri özetleyerek başlayan Aslan, hem yangın sayısında hem de yanan alan miktarında dramatik artış olduğuna dikkat çekti.
“2024 ile 2025 arasındaki tablo, yangınlarla mücadelede yaşanan ihmalin boyutunu gözler önüne seriyor” diyen Aslan, “2024’te 2.798 olan yangın sayısı 2025’te 6.800’e yükselirken, yanan orman alanı da 28.107 hektardan 80 bin hektara fırladı. Ayrıca 2025’te 8’i orman işçisi, 9’u gönüllü olmak üzere 17 vatandaşın hayatını kaybetmesi, yılın bir felaket dönemi olarak hafızalara kazınmasına neden oldu” dedi.
Bu verilerin ‘kendiliğinden oluşmuş bir artış’ olmadığını söyleyen Aslan, yaşananların açık bir ihmal sonucu olduğunun altını çizerek, “Bu tablo; 2024’te yaptığımız uyarıların, işçi ihtiyacının ve eğitim eksikliklerinin dikkate alınmamasının sonucudur. Bilimsel öngörülerimiz, saha gözlemlerimiz ve defalarca yaptığımız çağrılar görmezden gelindi” diye konuştu.
“Teknolojik donanım güçlü, fakat onu kullanacak insan yok”
Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) yaklaşık iki yüzyıllık bir kurum olduğuna işaret eden Aslan, teknolojik yatırımların son yıllarda artırıldığını ancak en kritik unsurun hâlâ iş gücü olduğunu söyledi. Arslan sözlerini şöyle sürdürdü;
“Evet, teknolojide iyiyiz. En iyi araçlar, en iyi ekipmanlar elimizde. Ama yangınlarla mücadelede asıl belirleyici olan bu teknolojiyi kullanacak insan kaynağıdır. Siz işçiyi koymazsanız, en gelişmiş makine bile bir noktada işlevsiz kalır.”
Personel dengesizliği endişe yaratıyor
Aslan, mevcut personel yapısının orman yangınlarıyla etkin mücadele için yetersiz kaldığını belirterek durumu rakamlarla ortaya koydu. OGM’de 24.584 memur ve 22.975 işçi bulunduğunu hatırlatan Aslan, bu dağılımın özellikle kriz dönemlerinde ciddi bir iş gücü açığına yol açtığını söyledi.
Olması gereken dengenin altını çizen Aslan, “Doğru olan, bir memura en az üç işçi düşmesidir. Çünkü memur sekiz saat çalışıp evine gider; fakat işçi orman teşkilatında 24 saat ‘ateş hattı’ndadır. Bugün bir memura bir işçi bile düşmüyor. Böyle bir tabloyla nasıl mücadele edeceğiz?” diyerek personel yetersizliğinin yangınlarla mücadelede ciddi bir zafiyet oluşturduğunu vurguladı.
“15 bin işçi istedik; 4.500’e dahi eğitim veremeden yangına gönderdiler”
Aslan, 2025 yılı için talep ettikleri 15 bin yeni işçi alımının Maliye Bakanlığı tarafından reddedildiğini hatırlattı. Bakanlık yalnızca 4.500 mevsimlik işçi alımına izin verdi. Bu işçilerin 5 ay 29 gün statüsünde çalıştırılmasının başlı başına sorun olduğunu kaydeden Aslan, dikkat çeken şu ayrıntıları paylaştı:
“Bu arkadaşlar 15 Haziran 2025’te göreve başladı. Eğitimleri bitmeden yangınların içine girmek zorunda kaldılar. Eğitimsiz insanı yangının merkezine göndermek, sadece o işçinin değil ülkenin de risk altında olması demektir.”
Mevsimlik işçilerin sürelerinin 14 Aralık’ta dolacağını hatırlatan Aslan, sendika olarak yaptıkları yoğun temaslarla bu sürenin 31 Aralık 2025’e kadar uzatılmasını sağladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanının Açıklaması Hatırlatıldı: ‘Talimat ortada, uygulanmasını bekliyoruz’
18 Kasım 2025’te Hak-İş Konfederasyonu’nun 50. yıl etkinliklerinde Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamayı hatırlatan Aslan, “Sayın Cumhurbaşkanımız, mevsimlik işçilerin çalışma sürelerinin 11 ay 29 güne kadar uzatıldığını ve uygun kadrolara nakil imkânı sağlandığını açıkladı. Buradan Tarım ve Maliye Bakanlıklarına sesleniyorum: Bu talimatın gereğini derhal yerine getirin” dedi.
Aslan, “Ateş Savaşçıları” olarak nitelendirdiği orman işçilerinin 2 Ocak itibarıyla işbaşı yapması gerektiğini vurguladı.
“Ormandan tasarruf olmaz; tasarrufun bedelini yanarak ödedik”
2025 yılı boyunca uygulanan tasarruf tedbirlerinin orman yangınlarını büyüten en önemli faktörlerden biri olduğunu söyleyen Aslan, şu sözlerle durumu özetledi:
“Ekonomi kötü olabilir, tasarruf tedbirleri olabilir. Ama ormanlardan tasarruf edilemez. O ihtiyacın ertelenmesi bir sonraki yaz mevsiminde karşımıza felaket olarak çıkar. 2025’te bunu acı şekilde yaşadık.”
Aslan, OGM’nin gerçek ihtiyacının işçi sayısının bire üç oranına göre yeniden yapılandırılması olduğunu belirterek, “Acilen en az 15 bin işçi alınmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Gazetecilere özel hatıra ormanı
Bu yılki buluşmanın önceki yıllardan farklı olarak ülkenin dört bir yanından gelen gazetecilerle genişletildiğini söyleyen Aslan, medya çalışanlarına teşekkür etmek amacıyla yeni bir projeyi tanıttı.
Aslan, bu yıl ilk kez medya mensupları için özel bir sosyal sorumluluk projesi hayata geçirdiklerini belirterek Ankara’da “Medya Mensupları Hatıra Ormanı” kurulacağını açıkladı. Bu kapsamda Muhabirler Derneği ile bir protokol imzalanacağını ve 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde fidanların toprakla buluşturulacağını söyleyen Aslan, projeye ilişkin, “Orman işçilerimiz alevlerin içine giriyor; siz değerli basın emekçileri de o anları bütün Türkiye’ye aktarıp farkındalık yaratıyorsunuz. Sizler bu ülkenin yeşil vatan mücadelesinin bir parçasısınız” sözleriyle dile getirdi.
“Siz yoksanız yeşil vatan kimsesizdir”
Aslan, medya mensuplarının önemine vurgu yaparak, “Biz ormanları korumak için mücadele ediyoruz; siz de bu mücadelenin sesi oluyorsunuz. Siz yoksanız yeşil vatan kimsesizdir” ifadelerini kullandı.
Aslan, 2026 yılı için de şu temennilerde bulunarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı;
“Yeni yılda manşetleri yangınlar değil; işçinin emeği, fedakârlığı, yeşeren umutlar süslesin. 2026, külün değil yeşilin kazandığı bir yıl olsun.”

Millet Haber Ajansı/ Ankara










