TBMM'de "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Kurtulmuş'un başkanlığında toplandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen 17. toplantının açılışında, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 kahraman asker için Allah’tan rahmet, ailelerine, millete ve Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı diledi.
Kurtulmuş, "Şehitlerimizi aziz vatanımızın mübarek topraklarına defnettik. Allah makamlarını ali eylesin, mekanlarını cennet eylesin. Hırvatistan'daki uçak kazasında kaybettiğimiz pilot kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine, sevenlerine ve camialarına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun oldukça önemli bir toplantısında daha ilk günkü inanç ve kararlılıkla bir araya geldiklerini belirten Kurtulmuş, ülkenin dört bir yanından yükselen desteği ve dayanışma iradesini yürekten hissettiklerini vurguladı.
Komisyonun, müzakere ve istişareyi büyüten bir masanın etrafında bir araya gelmelerini sağladığını dile getiren Kurtulmuş, "Bu masada sesini yükseltenler değil, sözünü kurmayı ve herkese anlatmayı bilenler kendine yer buldu, yer bulmaya devam edeceklerdir. Burada her kesimden insanımızı dinliyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Halkın sesine kulak veriyoruz. Sorunların kaynağına iniyor, çözümü ilkelerde ve kurumlarda bulmak için gayret sarf ediyoruz çünkü dinlemeden adalet olmaz, anlamadan kardeşlik güçlenmez ve demokrasimizin standartları yükselmez" diye konuştu.
Davet ettikleri akademisyenlerin, sivil toplum temsilcilerinin ve kanaat önderlerinin anlattıklarından dersler çıkardıklarını ifade eden Kurtulmuş, dile getirilen her fikir ve yazılan her notun kendileri için yol gösterici olduğunu belirtti.
Her kesimden temsilcinin ve her düşünceden vatandaşın komisyona yönelttiği ilginin, çalışmalarının milli bir gayretin eseri olduğunun da açık bir kanıtı olduğunun altını çizen Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Komisyonumuz, müşterekleri büyütüyor ve ayrılıkları azaltmaya çalışıyor. Çatışmayı değil uzlaşmayı, kutuplaşmayı değil karşılıklı rızayı esas alarak çalışıyor. Milletimizin iyi niyetini, toplumun vicdanını ve hukukun ölçüsünü dinliyoruz. Dinleyen bir meclis, aslında güçlü bir meclis demektir. Müzakere ve istişare eden Meclis, çok şükür milletin gönlündeki yerini de tahkim ediyor. Gerçekleşen oturumlar Meclisimizin bir müzakere yeri olduğunu da güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Burada üretilen her fikir daha da güçlenmesini istediğimiz demokrasimizin bakım ve onarım işçiliğidir. Bir yandan da arızalı dil ve üslubu tamir ediyor ve toplumsal güveni artırıyoruz.
Başından beri yürüttüğümüz tüm çalışmalar, Türkiye'de uzun yıllar acılar ve kayıplar üreten terör eylemlerinin artık sona erdiği yeni bir döneme işaret ediyor. Bu hayırlı gelişme, geniş bir mutabakatla, söz birliğiyle ve oy birliğiyle alınan kararlarla bugüne kadar gerçekleşmektedir. Eşit yurttaşlık bilincini güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü günlük hayatın standardı haline getirmek, yerelden merkeze ve merkezden tüm bölgeye kardeşlik dilini taşımak istiyoruz. Hedefimiz, ifade özgürlüğünü büyüten, güvenlik ile özgürlük arasındaki dengeyi akılla ve ölçüyle işleten güçlü bir Türkiye'dir."
"Kimlerin birlikteliğimizden rahatsız olduğunu gayet iyi görüyoruz"
Devletin vakarını, siyasetçinin nezaketini ve milletin itibarını korumanın herkesin ortak görevi olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Meclisimiz, sesi çok çıkanın değil, milletin iradesinin merkezidir, bunu hatırlatmak isterim. Milletimizin vekilleri güçlü bir çoğunlukla ittifak halinde sürece destek vermektedir. Bu birliktelik meclisin asıl gücünü ve milletin iradesini ve birliğini yansıtmaktadır. Tüm iyi niyetimizle çalışırken ölçü ve izandan uzak çevrelerin kullandığı haksız ve çirkin ithamları da üzülerek takip ediyoruz. Meclisin ve milletin mücadelesine gölge düşürmeye çalışan dilden medet umanlara buradan sesleniyorum. Komisyonumuza dönük ağır yaftalar sadece seviyenizi gösterir ve siyasetin kalitesini düşürür. Kimden gelirse gelsin, iftira ve hakaret aslında fikrin yoksullaşması demektir. Ülkesini seven siyasi rakibini 'düşman' diye tarif etmez. Biz şahıslarla değil, fikirlerle konuşuyoruz. İftirayla değil, fikirlerle tartışıyoruz.
Kimlerin birlikteliğimizden rahatsız olduğunu, kimlerin dayanışmamızı küçültmeye çalıştığını gayet iyi görüyoruz. Birliğimize yönelen her saldırı bizi daha da kenetliyor. Buradaki birlik sadece Komisyon üyeleri arasındaki birlik değil, Türkiye'nin 86 milyonun kader birliğidir. Kimliklere ve değerlere saygı doğrudan vatana sadakattir. Eleştiri haktır, bunun için hakaretten de ari olması şarttır. İstişare cesaret ister, kavga etmek ise kolaydır. Bizim yolumuz, devlet ciddiyetinin sözün adabıyla bütünleştiği yoldur."
TBMM Başkanı Kurtulmuş, komisyonun, Türkiye'nin geleceğini birlikte şekillendiren bir çerçeve sunduğunu, akademiyi, sivil toplumu, kamuoyunu aynı hedeflerde buluşturduğunu, önerileri de etkiden faydaya, maliyetten sürdürülebilirliğe kadar akılcı bir süzgeçten geçirdiğini vurguladı.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Komisyon, çalışmalarını tamamladığında toplumda yargı süreçlerinin öngörülebilirliğinin artacağına yürekten inanıyorum. Temel hak ve özgürlüklerin gündelik hayattaki karşılığı da hiç şüphesiz güçlenecektir. Yerelde huzurumuz büyüyecek, ulusal düzeyde güven tesis edilecek ve siyasi rekabet medeni ölçüler içerisinde kalmaya devam edecektir. Birbirimizin yükünü hafifletirsek Türkiye'nin yükü hafifler. Kardeşlik büyürse krizler küçülür. Hukuk işlerse adalet yerini bulur. Meclisimiz güçlendikçe vatandaşlarımız daha rahat eder. Biz bu görüşleri birer temenni olarak değil, hedef olarak ifade ediyoruz. Komisyonun kazanımları demokrasi kültürümüzü derinleştirmektedir. Bizim yürüttüğümüz süreç toplumsal huzurun, barışın ve kardeşliğin kurumsallaşmasıdır. Bugün artık görüyoruz ki halkın sesi mecliste yankı buldukça kardeşlik dili hayatın her alanına sirayet etmektedir çünkü demokrasi, bir arada yaşama ahlakıdır, adaletin, hoşgörünün ve dayanışmanın ortak zeminidir."
"Komisyonumuz büyük uzlaşının kurumsal ifadesidir"
Komisyonun, milletçe kurdukları büyük bir sofranın siyasal mutfağı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, burada hazırlanan her önerinin, o sofraya konulan helal bir lokma olduğunu vurguladı.
Komisyondaki siyasi partilerin aynı hedef etrafında buluştuğunu belirten Kurtulmuş, bu tablonun Türkiye'deki demokratik olgunluğun, siyasi aklın ve toplumsal bilincin en güçlü delili olduğunu söyledi.
"Komisyonumuz büyük uzlaşının kurumsal ifadesidir." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Milli dayanışma, kağıt üzerinde bir kavram değil, ülkemizin vicdanında ve meclisinde yeşeren bir hakikattir. Evet, engel çıkarmaya çalışanlar olacaktır. İçeriden ya da dışarıdan, kimisi şahsi hesaplarla, kimi makam kaygısıyla bu süreci durdurmak isteyenler de ortaya çıkabilecektir. Ülkemizin yolunu kesmeye çalışanların gayretleri, milletin iradesinin duvarına çarparak dağılacaktır. Biz hızlı ama düşünerek ve derinlemesine ilerlemeyi sağlıyoruz. Bölgesel dengelerin, uluslararası dinamiklerin bu kadar hızlı değiştiği bir dünyada Türkiye'nin sözünün gecikmesi düşünülemez. Bu nedenle komisyon her aşamasında hem ilkesel hem de pratik bir denge gözeterek ilerlemektedir. Her adımda ülkemizin bölgesinde barış ve istikrarın merkezi olma misyonunu güçlendiren bir vizyonla hareket ediyoruz.
Siyasi rekabeti tamamen medeni çizgilere taşıyacağız. Kurumlarımızın itibarını günlük tartışmaların insafına bırakamayız. Devlet, vatandaşının safında durdukça, vatandaş, hakkını devletin güvencesinde bilecektir. Kalıcı barışı büyüteceğiz, ortak iyiliği kurumsallaştıracağız. Temel konularda geniş mutabakat, farklı görüşlerde ise medeni rekabet içinde istikrarlı uzlaşma yöntemini sürdüreceğiz."
Siyasette yeni normalin, "uzlaşı kültürü" olması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Elbette tartışacağız ama saygıyla konuşacağız. Elbette yarışacağız ama kurallarla ilerleyeceğiz. Eleştireceğiz ama hakkaniyeti elden bırakmayacağız. Dilimiz, birbirimizi incitmeyecek ve hukukumuzu zedelemeyecektir. Birimize yapılan haksızlık hepimize yapılmış demektir. Dillerin buluşması ülkenin barışını kuracaktır. Kararlar kadar üslup da bir devlet işidir. Biz kimseyi dışlamadan ilerlemek zorundayız. Kimseyi kaybetmeden kazanmak, kimseyi ötelemeden merkezde tutmak durumundayız” diye konuştu.
Kurtulmuş, siyasetin değerinin toplumun bir arada olması maharetinden, devletin ağırlığının adaletin terazisinden, meclisin itibarının da sözün kalitesinden geçtiğini belirtti.
Yolu açık, yöntemi şeffaf, iradesi sağlam bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Kurtulmuş, "Nefret diline asla teslim olmayacağız. Hukuku yıpratan popülizme asla geçit vermeyeceğiz. Her itirazı kayda geçireceğiz. Devlet ciddiyetini gündelik tartışmaların insafına bırakmayacağız. Türkiye'yi hem bölgemizde hem de dünya çapında daha güçlü, saygın ve itibarlı bir konuma taşıyacağız. Bu komisyona güç veren irade, geçici bir heyecan değil, tarihsel bir sorumluluktur. Terörsüz Türkiye, terörsüz bölgenin de uzlaşma hedeflerinden birisidir. Dünyanın değiştiği bu fevkalade dinamik dönemde bölgemizde barışın, adaletin ve istikrarın örneği olmak için çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Komisyonumuz, bu iradenin siyasi ifadelerinden biridir." ifadelerini kullandı.
"Bugün bu sürecin arkasında milletimiz vardır"
"Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi"nin birbirini tanımlayan, birlikteliklerinin farklı tezahürleri olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye hem kendi içinde hem çevresinde barışın dilini konuşabiliyorsa burada Terörsüz Türkiye çalışmalarının ve özellikle bu çerçevede komisyonumuzun katkısı büyüktür. Artık bu ülkede ötekileştirme siyaseti, kimlik kavgası ve ayrılık söylemi asla kök bulmayacaktır. Milletimiz çabalarımızın kıymetini biliyor. Vatandaşlarımız ortak değerimizin ve toplumsal iyiliğin arkasındadır. Bugün buradan milletimize net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Bu süreç başarıya ulaşacaktır. Bugün bu sürecin arkasında milletimiz vardır, siz varsınız. Meclisimiz var, akıl var, hukuk var, vicdan vardır. Komisyonumuz ve milletvekillerimiz milletin iradesini taşıma sorumluluğuyla çalışmaya devam ediyor. Bu gayretler geleceğe güvenle bakan ülkemizin umududur. Çalışmalarımız, sıradan bir raporla değil, tarihe düşülen değerli bir notla tamamlanacaktır. Bu sefer hep birlikte kazanacağız. Bu sefer hep birlikte konuşacağız ve başaracağız. Kaybedenler sadece bozguncular, basiretsizler ve kifayetsizler olacaktır. Allah yardımcımız olsun, sözümüz kuvvetli olsun, yolumuz açık olsun."
17. toplantıda, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın dinleneceğini belirten Kurtulmuş, daha sonra toplantının kapalı yapılmasına ilişkin teklifini oyladı ve alınan kararla toplantı, kapalı devam etti.










